Kazakistan'da Hazar Denizi: Su çekilmesi ve biyoçeşitlilik kaybı
Hazar Denizi, yaklaşık 370 bin kilometrekare büyüklüğüyle Kazakistan, Azerbaycan, Rusya, Türkmenistan ve İran tarafından paylaşılan dünyanın en büyük kapalı su kütlesi olarak hem ekolojik hem stratejik önem taşıyor. Bölge, sahip olduğu petrol yatakları nedeniyle "enerji denizi" olarak da anılıyor. Son dönemde denizde gözlemlenen su çekilmesi ve canlı çeşitliliğindeki azalma yerel halk ve uzmanlar arasında ciddi endişe doğurdu.
Su seviyesi ve yerel yaşam üzerindeki etkiler
Uzmanlar, Hazar Denizi'ndeki su seviyesinin son 20 yılda yaklaşık 2 metre azaldığını belirtiyor. Kazakistan'ın en uzun kıyısına sahip olan Aktau için bu düşüş, hem günlük yaşamda hem de ekonomik faaliyetlerde hissediliyor.
Aktau sakini ve iki çocuk annesi Nurziya Satimova, çocukluğunu Hazar kıyısında geçirdiğini anlatarak, "Her gün ailecek deniz kenarına geliyoruz. Bizim için bu her Aktaulı gibi bir ritüel haline geldi" dedi. Satimova, "Çocukken denize girdiğimiz bölgelerde şu anda su yok. Örneğin, bu bulunduğumuz kıyıda oturduğum yere kadar su vardı ve derindi." ifadelerini kullandı ve Hazar'ın geleceğinden duyduğu endişeyi dile getirdi.
Uzman değerlendirmesi: nedenleri ve sonuçları
"Save The Caspian Sea" Ekolojik Hareketi Kurucusu Vadim Ni, Hazar'ın durumunu değerlendirirken, "Sığlaşması, kirlenmesi, balık ve fok çeşitliliğinin azalması nedeniyle Hazar giderek cansızlaşıyor." açıklamasında bulundu. Ni, düşüşün başlıca nedenleri olarak iklim değişikliğine bağlı yağış azalmasını ve nehirler üzerindeki barajlaşmayı gösterdi: "Hazar Denizi, büyük ölçüde yani yüzde 80 Volga Nehri'nden besleniyor. Hem iklim değişikliğinden kaynaklanan yağışların azalması hem nehrin kenarında inşa edilen su barajları nedeniyle Hazar'a yeterli seviyede su gelmiyor. Şu anda Hazar Denizi'nde su seviyesindeki düşüşün en büyük nedeni bu."
Ni ayrıca Hazar'ın kapalı bir su kütlesi olduğuna dikkat çekerek, "Hazar Denizi'nin kapalı bir su kütlesi olduğunu unutmamalıyız. İçine bırakılan her şey orada kalıyor." dedi ve denize ilişkin kirliliğin biyolojik çeşitlilik üzerindeki olumsuz etkilerini vurguladı. Ni, mersin balığıyla ilgili olarak "Sadece 10 yıl önce mersin balığıyla ünlüydü. Bugün ise nadir bulunan bir lezzet haline geldi" diye belirtti ve fok ölümlerine ilişkin verileri paylaştı: "3 yıl önce Kazakistan kıyısında yaklaşık 2 bin Hazar foku ölü halde bulunmuşken, Hazar'ın Rusya kıyısında ise 2 bin 500 Hazar foku ölü halde kıyıya vurdu." Kuş ölümleri de benzer endişeleri beraberinde getiriyor.
Toplumsal farkındalık, yerel girişimler ve kültürel yansımalar
Aktau'da Hazar'ın durumu konusunda farkındalık yaratma çalışmaları artıyor. "Save The Caspian Sea" tarafından denizin çekilmesi, kirlenmesi ve biyoçeşitliliğini kaybetmesi temalarını işleyen bir moda defilesi düzenlendi. Ayrıca "Eco Mangistau" sivil toplum kuruluşunun düzenlediği yıllık "TazaFest" çevre festivali kent sakinleri tarafından yoğun ilgi görüyor.
"Eco Mangistau" Başkanı Kirill Ossin, 2006'dan bu yana Hazar'da gözle görülür bir çekilme olduğunu ve birkaç yıl önce yaşanan kuraklığın binlerce hayvanın telef olmasına yol açtığını belirtti. Ossin, çevre sorunlarının Aktau ve Kurık limanlarının faaliyetlerini etkilediğini söyleyerek, "İklim değişikliğinin olumsuz etkisini çok iyi hisseden bir kent olarak Aktau için iklim gündeminin çok önemli olduğuna inanıyoruz." dedi.
Gençler de farkındalık çalışmalarında aktif rol alıyor. Aktau sakini 16 yaşındaki Jasmine Vadodaria, festivalde açtığı stantta plastik şişelerin Hazar ekosistemi üzerindeki zararlarını anlattığını ve gelecekte çevre diplomasisi alanında uzmanlaşmayı hedeflediğini söyledi: "Ben Aktau'da doğdum ve yaşıyorum tabi ki Hazar Denizi’nin kaderi beni de ilgilendiriyor. Dolayısıyla onu korumaya yönelik etkinlikte yer aldığım için gururluyum."
Hükümet tepkisi ve uluslararası gündem
Hazar Denizi'nin durumu yalnızca yerel toplulukları değil, Kazak hükümetini de endişelendiriyor. Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Birleşmiş Milletlerin 80. Genel Kurulu'ndaki hitabında Hazar'ın hızla çekildiğini vurgulayarak, "Bu artık yalnızca bölgesel bir sorun değil, küresel bir alarm. Bu nedenle bölgedeki ortaklarımız ve tüm uluslararası toplumla işbirliği yaparak Hazar'ın su kaynaklarının korunması için acil önlemler alınması çağrısında bulunuyoruz." ifadelerini kullandı.
Hazar Denizi'nin durumu, gelecek yıl nisanda Kazakistan'ın başkenti Astana'da düzenlenecek BM Bölgesel İklim Zirvesinde ana gündem başlıklarından biri olması bekleniyor.
Hazar Denizi, yaklaşık 370 bin kilometrekare büyüklüğüyle Kazakistan, Azerbaycan, Rusya, Türkmenistan ve İran tarafından paylaşılan "dünyanın en büyük kapalı gölü" olarak biliniyor. Aynı zamanda sahip olduğu zengin petrol yataklarıyla dünya kamuoyunun "enerji denizi" olarak tanıdığı Hazar Denizi, halihazırda denizdeki su seviyesinin düşmesi ile gündemde öne çıkıyor.