Kars'ta göçerlerin zorlu dönüşü başladı
Bahar ve yaz aylarını yaklaşık 3 bin rakımlı yaylalarda geçiren göçerler, hava sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte kışlakları olan Iğdır'a doğru dönüşe geçti. Binlerce küçükbaş hayvanı ve sürü sahiplerini içeren bu hareket, bölgedeki mevsimsel hayvancılık düzeninin merkezi unsurlarından biridir.
Göçerler, baharda çıktıkları güzergahlardan, özellikle Artvin ve Ardahan arasındaki yüksek kesimlerden Iğdır'a doğru kilometrelerce yol kat ediyor. Kasım ayı ortasında gece sıcaklıklarının eksi derecelere düşmesi ve yüksek kesimlere erken yağan kar, dönüş yolculuğunu ağırlaştırıyor.
Yaklaşık 15-20 gün süren bu dönüş sırasında göçerler, soğukla mücadele etmenin yanı sıra sürülerine uygun otlak bulma ve başta kurtlar olmak üzere yaban hayvanlarının saldırı tehdidine karşı önlem almak zorunda kalıyor. Bu açıdan yanlarındaki çoban köpekleri, hem yönlendirme hem de koruma işleviyle en büyük destek olarak öne çıkıyor.
Sürülerini kışlaklara ulaştırma hedefiyle kilometrelerce yol kat eden göçerlerin yolculuğu, bölgenin kültürel ve doğal yaşamının ayrılmaz bir parçası olarak havadan görüntülendi. Bu görüntüler, göçün hem ekonomik hem de toplumsal boyutlarını gözler önüne seriyor.
Artvin’den Iğdır’a gidiyoruz
Göçebe çoban olduğunu ifade eden Emrah Kıydın, yolculuk ve mevsimsel düzenlemeleri şu sözlerle anlattı:
Biz göçebe çobanız, ilkbaharda Ağrı dağına çıkıyoruz. Farklı farklı şehirlere geçiyoruz. Çünkü Iğdır’da otlağımız olmadığı için ilk başlarda Ağrı ve Van taraflarını gidiyoruz. Yazın hayvanların sağımı oluyor. Sağım sezonu bitirdiğimizde Erzurum, Karlıova, Artvin, Ardahan, Kars ve Erzurum’a geçiyoruz. Her gün bir yerdeyiz.
Kışa yaklaşınca Iğdır’a doğru yol alıyoruz. Bizim de tabii ki belirli günlerimiz var. Biz 12’inci ayın sonuna kadar burada barınmamız gerekiyor. Hava şartlarına bağlıdır, hava şartları güzel oldu mu 1’inci aya kadar hayvanlarımızı otlatıyoruz. Hava şartları kötü oldu mu 11’inci ayın sonlarına doğru Iğdır’a gidiyoruz. Iğdır’a gittiğimizde herkes kendi hayvanına sahip çıkıyor. Biz çobanız kendi hayvanımız da var. Yanına başkalarının hayvanlarını alıyoruz, otlatıyoruz ve yolumuza gidiyoruz.
Göçerlerin bu dönemi, hem hayvancılık faaliyeti hem de bölge toplumlarının kültürel sürekliliği açısından büyük önem taşıyor. Zorlu coğrafya ve iklim koşulları, göçerlerin deneyimini ve hazırlığını belirleyen temel etkenler olarak öne çıkıyor.
BAHAR VE YAZ AYLARINI HAYVANLARINA DAHA İYİ OTLAKLAR BULMAK İÇİN ÇIKTIKLARI YAKLAŞIK 3 BİN RAKIMLI YAYLALARDA GEÇİREN GÖÇERLER, HAVA SICAKLIKLARININ DÜŞMEYE BAŞLAMASIYLA BİRLİKTE ZORLU DÖNÜŞ YOLCULUKLARINA BAŞLADI.