Merkez Bankası Başkanı Karahan: Fiyat istikrarı önceliğimiz
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, Ankara'da düzenlenen TÜSİAD 2’nci Yüksek İstişare Konseyi toplantısında fiyat istikrarı hedefinin ekonomi ve toplum refahı üzerindeki önemini anlattı. Karahan, toplantıya onur konuğu olarak katıldı ve Merkez Bankası’nın saha çalışmaları, rezervler, Kur Korumalı Mevduat (KKM) ve enflasyon sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Merkez Bankası’nın saha iletişimi ve veri temelli karar alma
Karahan, Merkez Bankası’nın real sektörle çift yönlü iletişimi önemsediklerini belirtti. Bankanın şubelerinde görev yapan uzman ekiplerin 2013’ten bu yana firmalar ve sektör temsilcileriyle görüştüğünü, bu çalışmaların makro ve mikro analizlerle desteklendiğini vurguladı. Karahan, "Bu kapsamda 2025 yılında iki bin 500’den fazla firmayla, son 5 yılda da toplamda yaklaşık 15 bin firma ile görüştük" dedi ve yeni dönemde para politikası ve makroekonomik görünüm toplantılarına devam edeceklerini açıkladı.
Üç temel öncelik: Rezerv, KKM ve fiyat istikrarı
Karahan, Merkez Bankası’nın üç önceliğini şöyle sıraladı: rezerv yeterliliğini sağlamak, KKM bakiyesini azaltmak ve fiyat istikrarını tesis etmek. Buna ilişkin paylaştığı verilerde, Merkez Bankası net rezervlerinde 120 milyar doların üzerinde artış kaydedildiğini ve rezervlerin artık günlük bazda takip edilmediğini söyledi. KKM hesaplarının bakiyesinin daha önce 143 milyar dolara ulaştığını, şu anda ise bu bakiyenin 1 milyar doların altına indiğini belirtti.
Dezenflasyon süreci ve para politikası duruşu
Karahan, enflasyonla mücadelede ilerleme kaydettiklerini belirterek, enflasyonun önce yüzde 75’i aşmamasının sağlandığını, ardından dezenflasyon süreciyle birlikte enflasyonun geldiği noktada yüzde 31 seviyesine indiğini aktardı. Karahan, bu düşüşün kalıcılığını sağlamak için sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceğini vurguladı ve alınan tedbirlerin reel sektör üzerindeki etkilerini de gözettiklerini söyledi.
Fiyat istikrarının ekonomi üzerindeki etkileri
Karahan, fiyat istikrarının sağlanmasının öngörülebilirlik, düşük kalıcı faizler ve uzun vadeli uygun finansmana erişim anlamına geldiğini belirtti. Konuşmasında yüksek enflasyonun maliyetlerini şu ifadelerle özetledi: "Her şeyden önce yüksek enflasyon demek, alım gücünde düşüş demek... Bu nedenle ilk olarak enflasyonu kontrol altına almayı hedefledik." Karahan, fiyat istikrarının sağlanmasıyla uzun vadeli yatırımların destekleneceğini ve büyümenin sürdürülebilirliğinin artacağını ifade etti.
Büyüme kompozisyonu: Yatırım ve özel tüketim dengesi
2020 sonrası dönemde enflasyonun ortalama yaklaşık yüzde 45 olarak gerçekleştiğini ve bu dönemin kredi koşullarının gevşek olduğu bir dönem olduğunu hatırlatan Karahan, yatırım büyümesinin beklenildiği gibi hızlanmadığını, aksine yavaşladığını söyledi. Verilere göre yüksek enflasyon döneminde yatırımların yüzde 5.7 büyüdüğü, o dönem özel tüketimin ise yüzde 10 ile çok daha hızlı arttığı belirtildi. Bu yapı ithalatı artırdığı için 2023 başında cari açığın milli gelire oranının ithalattaki artış nedeniyle yüzde 5’i aştığını vurguladı.
Karahan, parasal sıkılaşmanın ardından büyüme kompozisyonunda dengelenme işaretleri görüldüğünü belirterek, "Şu anda yatırım büyümesinin yüzde 7,7 olduğunu ve özel tüketimdeki hızlanmanın önemli ölçüde törpülendiğini görebiliriz" dedi. Böylece büyümenin daha sürdürülebilir bir yapıya kavuştuğunu aktardı.
Sonuç: Hedef kalıcı ve yaygın refah artışı
Konuşmasını özetlerken Karahan, fiyat istikrarının toplumun geniş kesimlerine yayılan kalıcı refah artışı için temel koşul olduğunu yineledi: "Fiyat istikrarının sağlanmasıyla birlikte kalıcı ve genele yayılan refah artışına ulaşacağız". Merkez Bankası’nın izlediği sıkı para politikası duruşunun ve saha temelli analizlerin bu hedefe ulaşmada belirleyici olacağı mesajını verdi.
MERKEZ BANKASI BAŞKANI FATİH KARAHAN, FİYAT İSTİKRARININ SAĞLANMASI AMACI DOĞRULTUSUNDA ALINAN MESAFEYİ ÖNEMSEDİKLERİNİ BELİRTTİ. KARAHAN, "FİYAT İSTİKRARININ SAĞLANMASIYLA BİRLİKTE KALICI VE GENELE YAYILAN REFAH ARTIŞINA ULAŞACAĞIZ" DEDİ.
