Uzmanlar 'iklim dostu şehir' planlamasıyla su krizine karşı uyarıyor
Küresel iklim değişikliğinin yol açtığı kuraklık, İzmir'de yetersiz yağışlar, artan sıcaklıklar ve bilinçsiz tüketim nedeniyle barajlardaki su seviyelerinin kritik düzeye inmesine yol açtı. Kentin çeşitli ilçelerinde düzenli su kesintileri yaşanıyor; uzmanlar bu kesintilerin yağmurların başlamasıyla ve baraj seviyelerinin yükselmesiyle sona erebileceğini belirtiyor.
Neden uzun vadeli planlama gerekiyor?
Uzmanlar, iklim değişikliğinin birkaç yıl sınırlı bir etki olmadığını; benzer veya daha ağır su krizleriyle karşılaşmamak için uzun vadeli, bilimsel temelli politikaların uygulanması gerektiğini söylüyor. Bu bağlamda şehir planlamasının iklim değişikliğini bütüncül şekilde göz önüne alması gerektiği vurgulanıyor.
Alternatif su kaynakları ve teknik çözümler
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökçen Bombar, sürdürülebilir su yönetiminde farklı kaynaklara yönelmenin önemine dikkat çekti. Bombar, alternatifler arasında desalinasyon (deniz suyu arıtımı), yağmur suyu hasadı, hidroelektrik rezervuarlarında pompa-türbin uygulamaları ve akifer beslemesi gibi yöntemleri saydı.
Bombar, desalinasyonun tatlı su sağlama potansiyeline işaret ederek maliyet nedeniyle yaygın kullanılmadığını, Türkiye'de küçük ölçekli uygulamalara rastlandığını belirtti. Yağmur suyu hasadının binalarda, okullarda ve organize sanayi bölgelerinde depolama ve kullanım açısından etkili olabileceğini vurguladı. Ayrıca bazı hidroelektrik uygulamalarında rezervuara küçük eklemelerle türbinlerin pompa olarak çalıştırılmasının ve suyun geri gönderilmesinin bir alternatif olduğunu aktardı. Akifer beslemesi yönteminde ise yer altı suyu rezervuarlarının kullanımıyla buharlaşma kayıplarının azalmasının önemli bir avantaj olduğuna dikkat çekti.
Peyzaj ve kentsel tasarım çözümleri
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Orman Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ufuk Özkan ise sıcaklık artışları ve azalan yağışlara karşı kısa vadeli tedbirlerin yetersiz kalacağını belirtti. Özkan, kentsel alanlarda geçirgen yüzeylerin azalması nedeniyle yağış suyunun toprağa sızmasının engellendiğini, bunun için çözümler geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Özkan, kentsel koru, ağaçlık ve çalılık alanların korunmasıyla birlikte yağmur suyu hasadı yapabilecek küçük ölçekli uygulamalar, refüjler ve yeşillendirme çalışmalarının önemine işaret etti. Bu uygulamalarda kurakçıl peyzaj tasarımlarının tercih edilmesi gerektiğini belirterek, susuzluğa dayanıklı bitkilerle suyun kontrollü şekilde toprağa ulaşmasının sağlanmasının gerekli olduğunu kaydetti.
Uzmanların ortak değerlendirmesine göre, iklim dostu şehir planlamaları; yağmur suyunun depolanması, yer altı su kaynaklarının korunması, deniz suyu arıtımı ve kentsel tasarımda geçirgenlik ile kurakçıl peyzaj uygulamalarını içermeli; böylece su krizinin etkileri azaltılabilir.
Küresel iklim değişikliğine bağlı yaşanan kuraklığın etkilerinin "iklim dostu şehir" planlamalarıyla azaltılabileceği belirtildi. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökçen Bombar, AA muhabirine, konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.