İSTİB Altın Tohumlar toplantısında altın çileğin üretim, depolama ve ihracat potansiyeli değerlendirildi
İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) tarafından katma değeri yüksek tarımsal ürünlerin yaygınlaştırılması amacıyla sürdürülen Altın Tohumlar projesinin bu ayki gündeminde "altın çilek" yer aldı. Çevrim içi yapılan toplantıda ürünün Türkiye’deki geçmişi, besin değeri, üretim ölçeği, maliyetleri ve ihracat imkanları ayrıntılarıyla tartışıldı.
Toplantı, amaç ve katılımcılar
Toplantının açılış konuşmasını İSTİB Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap yaptı; moderatörlüğü İSTİB Genel Sekreter Yardımcısı İsmail Şen yürüttü. Konuşmacılar arasında Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsünden Dr. Gülay Beşirli ile İdeal Tarım İş Geliştirme ve Zirai Operasyonlar Sorumlusu Ahmet İşçen yer aldı.
Besin değeri, adaptasyon çalışmaları ve depolama
Dr. Gülay Beşirli, altın çileğin Türkiye’ye ilk girişinin 1995’te İtalya’dan olduğunu belirtti ve Enstitü’nün adaptasyon çalışmalarıyla ürünün tarımsal üretime kazandırıldığını vurguladı. Beşirli, ticari tohum üretimi ve satışının henüz yaygınlaşmadığını, ancak çeşit tescilinin uluslararası standartlarda sağlandığını ifade etti.
Depolama konusunda yapılan açıklamada, ürünün raf ömrünün kısa olduğuna dikkat çekilerek, 0°C ve yüzde 85-90 nem koşullarında 60 güne kadar depolanabilmesinin mümkün olduğuna işaret edildi. Besin içeriği açısından altın çileğin yüksek potasyum, bitkisel fosfor ve sindirimi kolaylaştırıcı özellikleriyle öne çıktığı, taze tüketimin yanı sıra marmelat, kurutulmuş ürün, pasta sanayi ve sofra süslemelerinde kullanım potansiyeli olduğu bildirildi.
Pazar, üretim ölçeği, maliyetler ve ihracat potansiyeli
Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap, fonksiyonel gıdalara yönelik artan talebe değinerek küresel pazarın 2024’te 1,48 milyar dolar seviyesinde olduğunu ve 2033’te 2,78 milyar doları aşmasının beklendiğini aktardı. Kasap, "Bu tropikal meyvenin yüksek besin değeri ve sağlık faydalarıyla sofralarımıza girmesi için doğru tanıtım ve tüketici bilincinin artırılması şart" dedi.
Ahmet İşçen, küresel üretimin yüzde 94’ünü Kolombiya’nın gerçekleştirdiğini, 2022 verilerine göre Kolombiya’nın 20 bin ton üretim ve 40 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini belirtti. Kolombiya’nın büyük bölümünü Hollanda’ya ihraç ettiğine dikkat çeken İşçen, Türkiye’de üretimin henüz küçük ölçekli olduğunu; talebi karşılamak için yaklaşık 10 ton ithalat ve 10 ton yerli üretici alımı yapıldığını söyledi.
Üretimde karşılaşılan zorluklar arasında hasadın zahmetli olması ve yüksek işçilik maliyetleri öne çıktı; bir kişi günde en fazla 20 kilogram toplayabiliyor ifadesi paylaşıldı. İşçen, sözleşmeli tarım modeli, topraksız yetiştiricilik ve jeotermal seracılıkla yılın 12 ayında yüksek kalitede üretim sağlanabilirse ürünü AB ülkelerine ihraç edebiliriz değerlendirmesinde bulundu. Ayrıca soğuk zincir ve bilinçli pazarlamanın, üretim ölçeğini büyüterek raflarda süreklilik ve maliyet avantajı sağlayabileceği vurgulandı.
Toplantı, altın çileğin hem üretici hem de tüketici tarafında karşılanan zorluklara rağmen, doğru tanıtım, tescil güvenliği ve ölçeklenebilir üretim modelleriyle Türkiye’de ve AB pazarında söz sahibi olma potansiyelinin bulunduğu sonucuyla sona erdi.