İstanbul'da Sedef Güler'in öldürülmesi davası: Sanıkların yargılanmasına devam edildi
Duruşma ve katılanlar
Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Fırat Baykara ve Yavuz Güngör katıldı. Maktulün annesi Gülizar Sezer, ablası Sevda Güler, taraf avukatları ve Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) avukatı da duruşmada hazır bulundu.
Ailenin talepleri ve sanık beyanları
Ana tanık olarak söz verilen Gülizar Sezer, maktulün tırnaklarında 'biri erkek, biri kadına ait 2 DNA bulunduğunu, ancak kim olduklarının tespit edilmediğini' belirterek, 'Tespit edilsin istiyorum.' dedi. Sezer ayrıca, kızının cep telefonunun imha edildiğinin kendisine söylendiğini ancak sanık Fırat Baykara'nın polislere telefonun yerini gösterdiğini söylediğini; yine de telefonun bulunamadığını ifade ederek, 'bulunsun istiyorum' şeklinde konuştu.
Sanık Fırat Baykara suçlamaları kabul etmeyerek Sedef Güler'i ve ailesini tanımadığını, cinayetle ilişkisi olmadığını savundu. Sanık Yavuz Güngör ise 17 yıl cezaevinde kaldığını belirterek, 'Sedef Güler'in eceli geldiği için öldüğü' iddiasında bulundu ve 'Ben suçlanma korkusuyla denize attım, hatam budur, başka bir suçum yoktur.' dedi.
Mahkeme kararı ve sonraki süreç
Mahkeme, duruşmaya gelmeyen tanıklar hakkında zorla getirilme kararı çıkarılmasına hükmederek duruşmayı erteledi.
KADEM'in açıklaması
Duruşma öncesi adliye önünde açıklama yapan KADEM avukatı Sinem Ermiş, derneğin davayı sonuna kadar takip edeceğini belirterek, kadınların yaşam hakkının korunması, faillerin hak ettikleri cezaları alması ve adalet talebini vurguladı. Ermiş, 'Sedef Güler için adalet, tüm kadınlar için adalet' dedi.
İddianamedeki bulgular
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 7 Haziran 2024'te Büyükçekmece Mimar Sinan Mahallesi'ndeki balıkçı barınağı mevkisinde yapılan incelemede, elleri koli bandıyla, ayakları zincirle bağlanan maktulün cesedinin halı ile çevrildiği ve halının çuval ile perde parçalarıyla sarıldığı belirtildi.
İddianamede, maktulden alınan parmak iziyle cesedin Sinem Güler'e ait olduğunun kaydedildiği ve halının sahibinin etiketteki yıkama fabrikası aracılığıyla Z.E.'ye ait olduğunun anlaşıldığı, Z.E.'nin halının bulunduğu daireyi sanık Fırat Baykara'ya kiraladığı anlatılıyor.
Dosyada, dairenin sanıklar Fırat Baykara ve Yavuz Güngör tarafından kullanıldığı, kamera görüntülerine göre Güngör'ün 4 Temmuz 2024'te siteye girdiği; ardından Onur Özbey'in Güler'i adrese getirdiği, aralarında tartışma yaşandığı, 5 Temmuz'da Güngör'ün Sedef Güler'le siteden ayrılarak Baykara'nın evine gittikleri ve bir süre sonra Baykara'nın da eve geldiğinin tespit edildiği ifade ediliyor.
İddianamede, sanıkların henüz tespit edilemeyen bir nedenle Güler'i öldürdükleri, cesedi yok etmek için plan yaptıkları; 6 Temmuz 2024'te tekrar buluşup cesedi atmaya karar verdikleri, valiz, zincir ve ağırlık aldıkları kaydediliyor.
Firari olarak aranan bir sanığın Yiğit Hüseyin Ayvalık aracılığıyla Yunanistan'a gönderildiği, ancak daha sonra ülkeye iadesinin sağlandığı bildiriliyor.
İddianamede, sanıklar Yavuz Güngör ve Fırat Baykara hakkında 'çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, sanık Yiğit Hüseyin Ayvalık hakkında ise 'suçluyu kayırma' suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
İstanbul Büyükçekmece'de Sedef Güler'in halıya sarılmış ve ayaklarına ağırlık bağlanmış halde denizde ölü bulunmasına ilişkin 2 sanığın yargılanmasına devam edildi. Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), duruşma öncesi adliye önünde açıklama yaptı.