İsrail ve İran arasındaki gerilimin, küresel ekonomi üzerindeki olası maliyetleri giderek daha fazla endişe yaratıyor. Özellikle, **petrol fiyatlarının ciddi şekilde yükselebileceği** öngörüsü, bu gerilimin etkilerini pekiştiriyor.
Gerilim, özellikle 13 Haziran'da başlayan olaylarla yeniden tırmandı ve bu durum, küresel piyasalarda risk algısını artırarak ticari belirsizlik yaratıyor. **Brent petrolün varil fiyatının 130 dolara kadar yükselebileceği** tahmin ediliyor. Bu fiyat artışları, USD’de enflasyon oranını %5,5'e kadar yükseltebilir.
Analistler, İran'ın petrol altyapısını hedef alan saldırılarının küresel petrol arzında ciddi aksamalar yaratabileceği ve Hürmüz Boğazı'nın kapanabileceği konusunda uyarıyor. Hürmüz Boğazı, Orta Doğu'da üretilen petrol ve sıvılaştırılmış doğal gazın dünya pazarlarına ulaştırılmasında kritik bir rol oynuyor.
Bu boğazın kapanması halinde, Brent petrol fiyatlarının 110-130 dolar aralığına yükselebileceği belirtiliyor. Ancak bu gelişme, bölgesel çatışmanın küresel bir boyuta taşınma riskini artırdığı için belirsizlikler de beraberinde getiriyor. Boğazın tamamen kapanmasının ise **küresel gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYH) yaklaşık %0,8 oranında küçülmesine** yol açabileceği tahmin ediliyor.
Jeopolitik riskler sadece enerji fiyatlarını etkilememekle birlikte, aynı zamanda deniz taşımacılığı maliyetlerini de artırmakta. Hürmüz Boğazı çevresindeki askeri ve siyasi gerilim, sigorta primlerini ve navlun ücretlerini yükseltiyor. Bu da uluslararası ticarette ilave maliyetler doğuruyor.
ABD'nin borcunun 37 trilyon dolara ulaştığı ve artan enflasyonist baskılarla birlikte ticari gerilimler yaşadığı göz önüne alındığında, bu durumun ABD ekonomisi için daha olumsuz boyutlara ulaşma ihtimali bulunuyor. **Analistler, petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık artışın tüketici enflasyonunu %0,5 oranında artırabileceği** tahmininde bulunuyor.
İsrail için bu gerginliğin günlük maliyetinin yaklaşık 200 milyon dolar olduğu öngörülüyor. Bu, İran-İsrail geriliminin, Gazze ile olan çatışmalardan çok daha ağır bir maliyet yükü getirdiğini gösteriyor. Özellikle, İran füzelerine karşı kullanılan savunma sistemlerinin maliyetleri göz önüne alındığında, bu gerginliğin ekonomik boyutları daha da büyük bir tehdit oluşturuyor.
Sonuç olarak, İsrail’in İran ile olan gerginliği uluslararası ticaret ve enerji piyasaları üzerindeki etkileriyle, **öldürücü maliyetler** ve **artış gösteren enflasyon** ile dünya ekonomisini tehdit ediyor. Gerginliğin devam etmesi, petrol fiyatlarının yükselmesi ve bu durumun ABD Merkez Bankası (Fed) tarafından alınacak faiz artışıyla neticelenmesi olasılığını artırıyor.