İsrail Hapishanelerinde Yaklaşık 3 bin 500 Filistinli Suçlama Olmadan 'İdari Tutuklu' Statüsünde
Filistin Esirler Cemiyeti tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre, İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerin yaklaşık üçte biri herhangi bir suçlama yöneltilmeksizin 'idari tutukluluk' kapsamında tutuluyor. Kurum, 7 Ekim 2023'ten bu yana bu uygulamanın görülmemiş şekilde artırıldığını bildiriyor.
Veriler ve dağılım
Açıklamada, hapishanelerde bulunan Filistinlilerin %32'sinin idari tutuklulardan oluştuğu ve bu grubun "tutuklular, hükümlüler ve yasa dışı savaşçılar" kategorileri arasında en büyük payı oluşturduğu ifade edildi. Raporda yer alan sayısal dağılım şu şekilde verildi: hapishanelerde toplam 11 bin 100 Filistinli bulunuyor; bunun içinde 49 kadın, 400 çocuk ve yaklaşık 3 bin 500 idari tutuklu yer alıyor.
Uygulamaya ilişkin gözlemler
Açıklama, son iki haftada onlarca Filistinlinin yeniden "idari tutuklu" olarak gözaltına alındığını ve bu kişilerin arasında birkaç ay önce serbest bırakılmış eski tutukluların da bulunduğunu belirtiyor. Metinde, İsrail'deki askeri mahkemelerin kararlarını büyük ölçüde İsrail istihbaratının yönlendirmesine dayandırdığı ve böylece idari tutukluluk politikasının sürdürüldüğü vurgulanıyor.
Hedef gruplar ve gazeteciler
Filistin Esirler Cemiyeti açıklamasına göre, Tel Aviv yönetiminin idari tutukluluk uygulaması tarafından hedef alınan gruplardan biri de gazeteciler. Hapishanelerde bulunan 54 gazeteciden 21'inin idari tutuklu statüsünde olduğu bildirildi.
İdari tutukluluk nasıl işliyor?
Metinde idari tutukluluk uygulaması, işgal altındaki Filistin topraklarında kişilerin hiçbir suçlama yöneltilmeksizin gözaltına alınması olarak tanımlanıyor. Buna göre kişiler, haklarındaki suçlamayı öğrenemeden ve kendilerini savunma hakkından mahrum bırakılarak 6 aya kadar tutulabiliyor. Bu sürenin ardından askeri mahkemeye sevk edilen ancak iddialardan habersiz bir kişinin tutukluluk süresi, belirtilene göre 5 yıla kadar tekrar tekrar uzatılabiliyor.
Açıklama, uygulamanın artan kullanımı ve mahkemelerin işleyişine dair endişeleri gündeme taşıyor; Filistin Esirler Cemiyeti'nin raporu, bu uygulamanın kapsamını ve mağdurlar üzerindeki etkisini değerlendiren temel kaynağı oluşturuyor.