Tarım ve Orman Bakanlığı'nın uzun süredir üzerinde çalıştığı ve kırsal kalkınmada bir milat olarak görülen "işlenmeyen arazilerin kiralanması" projesi, Türkiye ekonomisi için yeni bir umut kapısı aralıyor. Ülke genelinde tespit edilen yaklaşık 300 bin dekarlık atıl tarım arazisi, Kasım 2025'ten itibaren başlayacak kiralama modeliyle yeniden üretime kazandırılarak hem gıda arz güvenliğine katkı sunacak hem de yerel ekonomileri canlandıracak.
Kiralama Süreci Nasıl İşleyecek?
Projenin en kritik aşaması olan kiralama süreci için takvim netleşti. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 81 ilde kurulan Arazi Tespit Komisyonları, titiz bir çalışma yürüterek 2024 üretim yılında işlenmediği belirlenen 25 bin 328 parseldeki yaklaşık 300 bin dekarlık araziyi kayıt altına aldı. İtiraz süreçlerinin tamamlanmasının ardından kesinleşen listeler, il ve ilçe müdürlüklerinde ilan edildi.
Bakanlık, 2025 yılının son çeyreğinde "ikinci yıl üst üste işlenmeyen araziler" için son tespitlerini yaparak Kasım ayında kiralama işlemlerini resmen başlatacak. Uygulamanın en dikkat çekici yönlerinden biri ise önceliğin yerel halka verilmesi. Kiralama sürecinde arazinin bulunduğu köyde veya mahallede ikamet eden çiftçiler, tarımsal amaçlı kooperatifler ve birlikler ilk sırada yer alacak.
Projenin hukuki altyapısı, mülkiyet hakkı tartışmaları nedeniyle Danıştay 10. Dairesi tarafından Anayasa Mahkemesi'ne taşınmış durumda. Ancak Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri, bu başvurunun projenin ilerleyişini etkilemediğinin altını çizerken, Anayasa Mahkemesi'nden bir "yürütmeyi durdurma" veya "iptal kararı" çıkmadığı müddetçe, yönetmelik hükümlerinin harfiyen uygulanmaya devam edeceği belirtildi.