İklim Değişikliği ve Artan Sıcaklıkların Şeker Tüketimine Etkisi
Cardiff, Zhejiang, Southampton ve Rhode Island üniversitelerinden araştırmacıların yürüttüğü ve Nature Climate Change dergisinde yayımlanan çalışma, ABD'de artan hava sıcaklıkları ile ilave şeker tüketimi arasında belirgin bir ilişki olduğunu gösteriyor. Araştırma, hane halkı düzeyindeki alışveriş verilerini kullanarak farklı gıda gruplarının beslenme üzerindeki katkısını inceledi.
Araştırmanın Bulguları
Çalışma, sıcaklığın belirli aralıklarda yükselmesinin günlük kişi başı ilave şeker alımını artırdığını tespit etti. Buna göre, sıcaklık 10–12 °C civarının hafif altındayken her bir derece artışta kişi başına günlük 0,09 g artış gözlendi. 12–30 °C aralığında her derece artışta kişi başına günlük 0,70 g yükselme kaydedildi. Şekerli içeceklerde ise 12–30 °C aralığında her derece artış ilave şeker tüketimini kişi başına yaklaşık 0,73 g artırdı. Dondurulmuş tatlıların tüketimi daha yavaş artış gösterdi; her derece başına yaklaşık 0,06 g yükselme saptandı.
Eşitsizlikler ve Bölgesel Farklılıklar
Araştırma, eğitim ve gelir düzeyi yüksek grupların sıcaklık değişimlerine karşı daha az tepki verdiğini, düşük gelirli ve az eğitimli hanelerde ise tepkilerin çok daha güçlü olduğunu ortaya koydu. Ayrıca, ABD'nin kuzey eyaletlerinde ilave şeker tüketiminde daha belirgin artışlar kaydedilirken, sıklıkla 30 °C'yi aşan güney eyaletlerinde bu artış daha sınırlı kaldı. Sıcaklığın 30 °C'nin üzerine çıktığı durumlarda tüketimdeki artışın yavaşlaması, iştah baskılanması gibi fizyolojik tepkilerle ilişkilendirildi.
Gelecek Senaryoları
Çalışmada yüksek emisyon senaryosunda 2095'e kadar ortalama sıcaklıkların 5 °C artması halinde kişi başına günlük ortalama ilave şeker kullanımında 2,99 g artış olacağı öngörüldü. Orta emisyon senaryosunda ise artışların yaklaşık yarı yarıya daha düşük hesaplandığı belirtildi.
Uzman Yorumu ve Sağlık Riskleri
Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Furkan Burak, sıcaklığın etkisiyle sıvı alım isteğinin arttığını ve bunun daha hızlı ulaşılan, soğuk, işlenmiş ve şekerli gıdalara yönelimi güçlendirdiğini vurguladı: "Daha hızlı ulaşılan, daha soğuk, işlenmiş gıdalar, şekerli içecekler, özellikle ilave şeker eklenmiş içeceklerin kullanımı da çok ciddi artıyor."
Burak, iklim kaynaklı sıcaklık artışlarının beyin fonksiyonlarında değişikliklere yol açabileceğini, aşırı sıcaklarda daha dürtüsel beslenme tercihleri görüldüğünü belirtti. Şekerin mezolimbik sistem aracılığıyla tekrarlanma isteği uyandırdığını ve susama hissinin yanlış şekilde karşılanmasına yol açtığını ifade etti.
Koruyucu Öneriler ve Politika Vurgusu
Doç. Dr. Burak, şeker tüketiminin obezite, diyabet ve kardiyovasküler hastalık risklerini artırdığını, özellikle çocukların ve gençlerin daha hassas olduğunu hatırlattı. Okul kantinlerine yönelik sınırlamalar ve farkındalık çalışmalarının önemine dikkat çekerek, Milli Eğitim Bakanlığı'nın kantin kampanyasının yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi. Ayrıca, serinleme ihtiyaçlarında önceliğin su olmasının önemini vurguladı; limonlu soda, süt, ayran, kefir, meyve ve doğal gıdalar gibi seçeneklerin işlenmiş, şekerli ürünlere tercih edilmesi gerektiğini belirtti. Etiket okuma alışkanlığının teşvik edilmesi de önerildi.
Sonuç: Araştırma, iklim değişikliğinin sadece çevresel etkiler yaratmayıp beslenme alışkanlıkları ve halk sağlığı üzerinde de somut etkileri olduğunu gösteriyor. Özellikle düşük gelirli ve eğitimsiz gruplarda artan sıcaklıklarla birlikte ilave şeker tüketimindeki yükseliş, hedefe yönelik sağlık politikaları ve farkındalık kampanyalarını gerekli kılıyor.