Yemen'deki İran destekli Husiler, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına yanıt olarak gerginliği tırmandırma tehdidinde bulundu. Husilere ait SABA haber ajansının aktardığına göre, Husi Yüksek Siyasi Konseyi bu duruma dair bir açıklama yaptı.
İsrail'in sabah saatlerinde başlattığı saldırılar, haftalardır Filistin halkının insani yardımına engel olunması ile ABD'nin Yemen'deki askeri faaliyetleriyle aynı zamana denk geldi. Yapılan açıklamalarda, bu saldırıların Filistin müzakerelerini zayıflatma ve 15 ay süresince devam eden 'Aksa Tufanı' operasyonundaki siyasi hedeflere ulaşma çabası olduğu belirtildi.
Filistin halkının savunmasız bırakılmayacağı vurgulanırken, Yemen'in onlara destek vermeye devam edeceği ifade edildi. Ayrıca, Ateşkes anlaşmasının hükümsüz kalmasından ve ikinci aşama için yürütülen çalışmaların baltalanmasından tamamen İsrail ve ABD'nin sorumlu olduğu öne sürüldü. Açıklamada, denizlerin yeniden militarize edilmesi ve bölgedeki gerginliğin artmasından da bu iki ülkenin sorumlu olduğu kaydedildi.
İsrail ordusu, 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesten sonra Gazze'ye karşı saldırılarına yeniden başladı. 18 Mart'ta gerçekleştirilen hava saldırılarında, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 400 kişi hayatını kaybetti ve 500'den fazla Filistinli yaralandı. Yaralıların sayısının artmasından dolayı bölgedeki insani durum daha da kötüleşti.
İsrail Başbakanlık Ofisi, saldırıların Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın talimatları doğrultusunda başlatıldığını duyurdu. Hamas ise, İsrail'in sözlerine uymadığını ve ateşkesi bozan davranışlarının Filistin halkına karşı yapılan bir soykırım olduğunu belirtti.
Gazze'deki İsrailli esirlerin aileleri de hükümeti eleştirerek, Netanyahu hükümetinin esirleri geri getirme konusunda savaşı yeniden başlatmasına yönelik gerekçesinin “tam bir aldatmaca olduğunu” ifade etti. Ayrıca, İsrail'deki muhalefet partileri, Netanyahu'nun tartışmalı siyasi adımlarının gölgesinde saldırıların yeniden başladığına dikkat çekti.