DOLAR
42,81 -0,04%
EURO
50,55 -0,48%
ALTIN
6.144,39 -0,67%
BITCOIN
3.792.042,37 -0,21%

Hizbullah Lideri Şeyh Naim Kasım: Meydanı Terk Etmeyeceğiz, Silahı Bırakmayacağız

Şeyh Naim Kasım, anma törenlerinde Hizbullah'ın meydanı terk etmeyeceğini, silahsızlandırmaya izin verilmeyeceğini ve Filistin direnişine destek süreceğini söyledi.

Yayın Tarihi: 27.09.2025 20:15
Güncelleme Tarihi: 27.09.2025 20:15

Hizbullah Lideri Şeyh Naim Kasım: Meydanı Terk Etmeyeceğiz, Silahı Bırakmayacağız

Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım: Meydanı terk etmeyeceğiz, silahı bırakmayacağız

Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, Beyrut ve ülke genelinde düzenlenen anma törenlerinde örgütün meydanı terk etmeyeceğini ve silahı bırakmayacağını açıkladı. Törende geçen yıl İsrail saldırılarında hayatını kaybeden liderler için anma yapıldı.

Anma törenleri ve yerler

Geçen yıl İsrail'in 27 Eylül ve 3 Ekim tarihlerinde düzenlediği hava saldırılarında hayatını kaybeden Hizbullah liderleri Hasan Nasrallah ile Haşim Safiyuddin için Beyrut'un güney banliyösü Dahiyye'deki anıt mezar başta olmak üzere, Sur kentine bağlı Deyr Kanun en-Nehr ve Baalbek'e bağlı Nebi Şit ile Abbas Musavi anıt mezarlarında törenler gerçekleştirildi.

Dahiyye üzerinde insansız hava aracı iddiası

Lübnan basını, Dahiyye'deki ana anma alanı üzerinde İsrail'e ait insansız hava araçlarının uçuş yaptığını iddia etti. Bu iddia tören atmosferi ve güvenlik endişelerini artırdı.

Kasım'ın açıklamaları: Direniş, silah ve hedefler

Törende ekranlara yansıyan konuşmasında Kasım, Nasrallah'ın izinden gidileceğini ve direnişin sürdürüleceğini belirtti. Kasım, Filistin'in kurtuluşunun savunucuları olacaklarını, sözlerinin arkasında olduklarını ve şehadet için hazır bulunduklarını ifade etti. Kasım, açıkça meydanı terk etmeyeceklerini ve silahsızlandırılmaya izin vermeyeceklerini vurguladı.

Kasım, İsrail güvenlik ve siyasetinin bölgeyi kapsayan bir proje olan Büyük İsrail hedefi doğrultusunda Hizbullah'ı ortadan kaldırmaya çalıştığını savundu. Kasım, İsrail saldırılarının ülkesine ve hareketine ağır darbeler vurduğunu, ancak direnişin bu hedefe ulaşmasını engellediğini söyledi.

Bölgesel değerlendirme ve ABD’ye yönelik eleştiriler

Kasım, Filistin meselesini bölgenin merkezi sorunu olarak nitelendirerek burada yaşananı soykırım olarak tanımladı ve Filistin direnişinin gösterdiği cesareti övdü. ABD'nin İsrail'e verdiği desteği eleştiren Kasım, bu desteğin Lübnan ve direnişe yönelik küresel bir savaşı beslediğini ileri sürdü.

Ayrıca Kasım, bazı ABD yetkililerinin açıklamalarına atıfla, ABD'nin Lübnan'ı zayıflatarak İsrail'e eklemlenmiş bir yapı haline getirmek istediğini söyledi. Kasım, Lübnan hükümetine ulusal egemenliği önceliklendirme çağrısı yaptı ve İsrail'in ülkenin bir karış toprağını işgal ettiği sürece gerçek egemenlikten söz edilemeyeceğini belirtti.

Taif Anlaşması, iç politika ve savunma

Kasım, Lübnan'ın ulusal birliğine önem verdiklerini ancak asıl ilkenin İsrail'e karşı birleşik bir cephe olmak olduğunu vurguladı. Ayrıca Taif Anlaşması'nın uygulanmasını talep ederek, ulusal ve mezhepsel olmayan bir parlamento ile yetkileri sınırlı bir senato önerisini dile getirdi.

Kendilerini varoluşsal bir mücadele içinde gördüklerini söyleyen Kasım, silahsızlandırmanın gücün elinden alınması anlamına geldiğini ve buna izin verilmeyeceğini belirtti. Hizbullah'ın İsrail saldırılarına karşı kendini savunmaya hazır olduğunu ifade etti.

Savaşın bilançosu ve ateşkes sonrası durum

Metinde verilen bilgilere göre, Ekim 2023'te başlayan İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırıları Eylül 2024'te tam ölçekli savaşa dönüşmüş ve bu çatışmalar 4 binden fazla kişinin ölümüne, yaklaşık 17 bin kişinin yaralanmasına yol açmıştı. 27 Eylül 2024'te Beyrut'un güney banliyösüne yapılan ağır bombardımanda Nasrallah, 3 Ekim saldırısında ise halefi Safiyuddin yaşamını yitirmişti.

Resmi verilere göre, 27 Kasım 2024'te varılan ateşkese rağmen İsrail anlaşmayı 4 bin 500'den fazla kez ihlal ederek en az 276 sivilin ölümüne ve 613 kişinin yaralanmasına neden oldu. Ayrıca İsrail, geleneksel olarak işgal ettiği bölgelerin yanı sıra son savaşta ele geçirdiği 5 tepe üzerindeki kontrolünü sürdürüyor.

Ateşkes, silahların devlete devri kararı ve askeri plan

Ateşkesin ardından, Lübnan hükümeti Batılı ülkelerin baskısıyla 5 Ağustos'ta ülkedeki tüm silahların devlet tekelinde toplanmasını kabul etti. Bu karar çerçevesinde orduya, 2025 yılı sonuna kadar uygulanmak üzere bir plan hazırlama görevi verildi.

Kasım ise bu süreçte silahsızlandırmanın kabul edilemez olduğunu ve buna yönelik mücadele edeceklerini yineledi. Kasım ayrıca İsrail'in Lübnan'ın istikrarına izin vermeyeceğini savunarak asıl sorunun İsrail olduğunu vurguladı.

Törenler, Kasım'ın açıklamaları ve bölgede devam eden gerilim, Lübnan iç siyasetinde ve bölgesel dinamiklerde etkisini sürdürmeye devam ediyor.

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı