Hindistan’ın Rus petrolünü ikame etme kararı ithalat maliyetini artırabilir
EBRU ŞENGÜL CEVRİOĞLU - ABD Başkanı Donald Trump’ın, Hindistan’ın Rusya’dan petrol ithalatını azaltmasına yönelik baskısı sürüyor. Trump, geçen hafta Rusya’dan petrol alımını sürdürmesine yanıt olarak Hindistan’a uygulanması öngörülen %25 ek gümrük vergisi27 Ağustos tarihinde yürürlüğe girecek.
Kararnamenin etkisi ve diplomatik rüzgâr
Trump’ın ek tarifesi ve Rus enerji ile savunma ekipmanı alımlarına ilişkin yaptırım ve suçlamalar, iki ülke ilişkilerinde gerilim yaratırken, Hindistan’ın vereceği yanıtın pragmatik olması bekleniyor. Kararname, Hindistan’ı dünya çapında en yüksek gümrük vergileri uygulanan ülkeler arasına taşıdı ve diğer ülkelerin uygulamalarına göre benzer önlemler izlenebilecek.
Rafinaj, ikame ve maliyet hesapları
Uluslararası veri analitik şirketi Kpler’in Rafinaj ve Modelleme Bölümü Kıdemli Araştırma Analisti Sumit Ritolia, AA muhabirine yaptığı açıklamada hükümet açıklamalarının diplomatik ama kararlı olduğunu, ve bu açıklamaların "indirimli Rus ham petrolünün enerji güvenliğinin kritik bir dayanağı olduğunu, önemli maliyet ve aksama olmadan ikamesinin mümkün olmadığını" vurguladığını belirtti.
Ritolia, Hindistan’ın mevcut ham petrol portföyünde Rus menşeli tedarikin yaklaşık %38 pay aldığını ve bunun günlük 1,8 milyon varile denk geldiğini hatırlattı. Hesaba göre, bu miktarı ikame etmek, varil başına 5 dolar ek maliyetle yıllık olarak tahmini 3 ila 5 milyar dolar arasında bir ek ithalat faturası anlamına gelecek.
Piyasa dinamikleri ve daha yüksek maliyet senaryoları
Ritolia, küresel petrol fiyatlarının özellikle kükürtlü ham petrol piyasasının daralması halinde yükselebileceğini ve bunun Hindistan’ın ithalat maliyetini daha da artırabileceğini vurguladı. "İkame tedarik büyük ölçüde daha yüksek maliyetli Körfez ve Atlantik Havzası ham petrol türlerine dayanırsa, ek yıllık maliyet kolaylıkla 7-11 milyar dolar aralığına veya üzerine çıkabilir" değerlendirmesinde bulundu.
Ayrıca, Ritolia Çin’in fazla petrolü devralma kapasitesinin günlük yaklaşık 200 ila 300 bin varil ile sınırlı olduğunu, uzun süreli arz fazlasının yüzen depolarda birikmesinin navlun piyasasında baskı yaratabileceğini ve Rusya’nın ihracat lojistiğini zorlaştırabileceğini ifade etti.
Geçiş süreci ve operasyonel tercihler
Ritolia’ya göre yakın vadede Rusya’dan ithalatın tamamen durması olası görünmüyor; rafinerilerin arz kaynaklarını kademeli olarak çeşitlendirmesi bekleniyor. Bu süreçte ağırlıkla Orta Doğu’nun kükürtlü ham petrol türlerine yönelim, daha küçük ölçekte ABD, Batı Afrika ve Latin Amerika kaynaklarının katkısı öngörülüyor. Teknik olarak rafinerilerin Rus ham petrolü olmadan çalışabileceği ancak geçişin ekonomik ve stratejik fedakarlıklar gerektireceği belirtiliyor.
Muhtemel en hızlı düzenleme, özellikle devlet rafinerileri tarafından yapılan spot Rus alımlarının azaltılması olurken, siyasi görünümü operasyonel gerçeklerle dengelemek için vadeli anlaşmaların sürdürülmesi bekleniyor.
Sonuç: Mevcut değerlendirmeler, Rus petrolünün ikamesinin Hindistan için kısa ve orta vadede önemli bir maliyet artışına yol açabileceğini ve bu etkinin küresel petrol piyasalarında dalgalanmalara neden olabileceğini gösteriyor.