Sofra tuzunu her gün yemeklerimize ekliyoruz, ama acaba ne kadar sağlıklı? Bilim insanları, sofra tuzlarında bol miktarda mikroplastik bulunduğunu ortaya çıkardı. Mikroplastiklerin kanser başta olmak üzere birçok sağlık sorununa yol açtığı biliniyor. Peki, sofra tuzunda mikroplastik var mı? Hangi tuz daha sağlıklı? Mikroplastikler vücuttan nasıl atılır? Plastiğin insan vücuduna etkileri nelerdir? İşte bu soruların cevapları…
SOFRA TUZUNDA NE VAR?
Sofra tuzu, deniz tuzu, kaya tuzu ve kristal tuz gibi vücut için yararlı olan tuzların rafine edilmesiyle elde edilen bir tuz çeşididir. Ancak rafine işlemi sırasında tuzun içindeki mineraller kaybolur ve yerine kimyasal katkı maddeleri eklenir. Bu katkı maddeleri arasında en tehlikelisi ise mikroplastiktir. Bu parçacıklar, gözle görülemeyecek kadar küçüktür, ancak vücudumuza girdiğinde büyük zararlar verebilir.
Mikroplastik, 5 milimetreden küçük plastik parçalarına verilen isimdir. Genellikle tek kullanımlık plastik ürünlerin bozulmasıyla ortaya çıkarlar. Mikroplastikler, denizlerde, toprakta, havada ve gıdalarda bulunabilirler. Sofra tuzunda da mikroplastik bulunmasının nedeni, tuzun yapımı için kullanılan deniz suyunun kirlenmesidir.
SOFRA TUZUNDA KANSER İÇEREN MADDELER BULUNDU!
Sofra tuzunun içindeki en büyük tehlike ise mikroplastiktir. Mikroplastikler, denizlerde, toprakta, havada ve gıdalarda bulunabilirler. Sofra tuzunda da mikroplastik bulunmasının nedeni, tuzun yapımı için kullanılan deniz suyunun kirlenmesidir. Mikroplastikler, vücudumuza girdiklerinde kanser başta olmak üzere birçok hastalığa yol açabilirler. Mikroplastikler, vücutta birikerek hormon dengesini bozar, bağışıklık sistemini zayıflatır, kısırlığa neden olur ve birçok organa zarar verir. Mikroplastiklerin kanserojen etkisi, içerdikleri kimyasallar, ağır metaller ve bakterilerden kaynaklanır.
MİKROPLASTİKLER VÜCUTTAN NASIL ATILIR?
Mikroplastikler, vücudumuza girdikten sonra tamamen atılmazlar. Bazı mikroplastikler, idrar veya dışkı yoluyla atılabilirken, bazıları vücutta kalır ve dokulara yerleşir. Mikroplastiklerin vücuttan atılmasını sağlamak için yapılması gerekenler şunlardır:
* Sofra tuzunu bırakmak veya azaltmak. Sofra tuzunun yerine doğal tuzlar kullanmak.
* Plastik ürünlerden kaçınmak. Tek kullanımlık plastik ürünler, kozmetik ürünler, plastik ambalajlar, plastik oyuncaklar gibi mikroplastik kaynaklarından uzak durmak.
* Su filtresi kullanmak. Musluk suyunun içinde de mikroplastik bulunabilir. Bu yüzden suyu içmeden önce filtrelemek veya kaynatmak gerekir.
* Antioksidan zengini beslenmek. Antioksidanlar, vücutta biriken toksinleri temizlemeye yardımcı olur. Antioksidan zengini besinler arasında yeşil çay, zencefil, zerdeçal, sarımsak, limon, nar, kivi, brokoli, ıspanak, ceviz, badem gibi gıdalar bulunur
PLASTİĞİN İNSAN VÜCUDUNA ETKİLERİ NELERDİR?
Plastiğin insan vücuduna etkileri, plastik türüne, miktarına, süresine ve kişinin sağlık durumuna göre değişir. Ancak genel olarak plastiğin insan vücuduna etkileri şunlardır:
* Kanser riskini artırır. Plastik, vücutta kanserli hücrelerin oluşumunu veya büyümesini tetikleyen kimyasallar, ağır metaller ve bakteriler içerir. Bu maddeler, DNA hasarı, hücre mutasyonu, oksidatif stres, iltihaplanma, tümör oluşumu gibi kanser sürecini başlatır veya hızlandırır .
* Hormon dengesini bozar. Plastik, vücuttaki doğal hormonları taklit eden veya engelleyen kimyasallar içerir. Bu kimyasallar, östrojen, testosteron, tiroid, insülin gibi hormonların işlevini bozar. Hormon dengesizliği, obezite, diyabet, kısırlık, erken ergenlik, meme kanseri, prostat kanseri, tiroid hastalıkları gibi sorunlara yol açar .
* Bağışıklık sistemini zayıflatır. Plastik, vücudun savunma mekanizmasını baskılayan veya tahriş eden maddeler içerir. Bu maddeler, alerji, astım, enfeksiyon, iltihap, otoimmün hastalıklar gibi bağışıklık sistemi ile ilgili rahatsızlıklara neden olur.
* Organlara zarar verir. Plastik, vücutta biriken veya dokulara yerleşen parçalar halinde bulunabilir. Bu parçalar, organların işlevini bozar, yaralanma, enfeksiyon, iltihap, kanama, tıkanma, yırtılma, perforasyon, nekroz gibi organ hasarlarına yol açar . Plastik, özellikle karaciğer, böbrek, akciğer, kalp, beyin, sindirim sistemi, üreme sistemi, deri gibi organlara zarar verir.
PEKİ HANGİ TUZ DAHA SAĞLIKLI?
Mikroplastik içeren sofra tuzunun sağlığımıza zarar verdiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Mikroplastikler, vücudumuza girdiklerinde hormon dengesini bozar, bağışıklık sistemini zayıflatır, kanser riskini artırır, kısırlığa neden olur ve birçok organa zarar verir. Bu yüzden sofra tuzunu mümkün olduğunca az tüketmek veya tamamen bırakmak gerekir.
Sofra tuzunun aksine, doğal olarak elde edilen deniz tuzu, kaya tuzu ve kristal tuz gibi tuzlar, vücudumuz için gerekli olan mineralleri içerirler. Bu mineraller, kan basıncını düzenler, sinir sistemi fonksiyonlarını destekler, kas ve kemik sağlığını korur ve metabolizmayı hızlandırır. Bu tuzlar, rafine edilmedikleri ve kimyasal katkı maddeleri içermedikleri için de daha güvenlidirler.
