Haydar Aliyev Üsküdar Üniversitesi'nde vefatının 22. yılında anıldı
Azerbaycan'ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi'nde düzenlenen anma programında anıldı. Etkinlik, Aliyev'in siyasi mirası, Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ve eğitim üzerinden güçlendirilmesi gereken iş birlikleri temaları etrafında şekillendi.
Programın akışı
Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen 'Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev'i Anma Gecesi' programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde, Aliyev'in mirası ve iki ülke ilişkilerine dair değerlendirmeler yapıldı.
Paneldeki konuşmacılar ve müzik dinletisi
Panele; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot katıldı. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan'ın simge eserlerinden Sarı Gelin türküsünü seslendirdi.
Üsküdar Üniversitesi Rektörü'nün vurguları
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev'in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye'nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz.
Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini belirterek bilgiye ve eğitim iş birliğine vurgu yaptı. İfade ettiği temel mesajlar arasında bilgi ittifakı, üniversiteler arası etkileşimin hızlandırılması ve ortak eğitim çalışmalarının güçlendirilmesi yer aldı. Konuşmasında, kardeşlik duygusunun pekiştirilmesi ve emperyal baskılara karşı birlikte hareket etme çağrısı öne çıktı.
Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.
AZERBAYCAN’IN ESKİ CUMHURBAŞKANI HAYDAR ALİYEV, VEFATININ 22. YILINDA ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ’NDE DÜZENLENEN PROGRAMDA ANILDI. ETKİNLİKTE, ALİYEV’İN SİYASİ MİRASI VE TÜRKİYE-AZERBAYCAN KARDEŞLİĞİNE KATKILARI ELE ALINDI.