DOLAR
42,69 -0,02%
EURO
50,19 -0,24%
ALTIN
5.910,75 -0,06%
BITCOIN
3.690.228,92 -0,68%

Hakan Fidan: İİT Toplantısı Sonrası Gazze İçin Müzakerelerin Sonuca Ulaşmasının Gerektiğini Vurguladı

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İİT toplantısını değerlendirerek Gazze'de acıyı durdurmanın en kestirme yolunun müzakerelerde netice alınması olduğunu ve uluslararası reaksiyon çağrısını yineledi.

Yayın Tarihi: 25.08.2025 20:46
Güncelleme Tarihi: 25.08.2025 20:46

Hakan Fidan: İİT Toplantısı Sonrası Gazze İçin Müzakerelerin Sonuca Ulaşmasının Gerektiğini Vurguladı

Hakan Fidan İİT 21. Olağanüstü Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısını Değerlendirdi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 21. Olağanüstü Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'nın ardından basına yaptığı açıklamada, Gazze konusundaki durumun aciliyeti ve uluslararası toplumun daha fazla reaksiyon göstermesi gerektiğini vurguladı.

Toplantının amacı ve alınan karar

Fidan, Türkiye'nin toplantıya başkanlık ettiğini belirterek Gazze'de artan açlık nedeniyle konseyi olağanüstü toplantıya çağırdıklarını ve rekor katılımla bir araya geldiklerini söyledi. Katılımcıların kapalı oturumdaki beyanları ve ikili görüşmelerin, İslam ülkelerinin Filistin meselesinde kararlılığını, fikir birliğini ve güç birliğini güçlendirme yönünde önemli bir adım olduğunu ifade etti.

Toplantı sonunda bütün ülkelerin kabul ettiği, içeriği yüksek ve etkisinin yüksek olması beklenen bir karar hazırlandığını dile getiren Fidan, kararın hazırlanmasında bakanlık çalışanlarının yoğun emek harcadığını vurguladı.

Müzakereler ve diplomasi değerlendirmesi

Fidan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu haftasına giderken İslam ülkelerinin tek ses olması ve ortak teklifler sunmasının hedeflendiğini söyledi. Diplomasi araçlarının sınırlarına ulaşıldığını belirterek, "Artık sözün bittiği yerdeyiz" dedi ve bundan sonra daha farklı aksiyonların, tedbirlerin alınması gerektiğini kaydetti.

Fidan, "Şüphesiz Gazze meselesindeki acıyı durdurmanın en kestirme yolu şu aşamada devam eden müzakere süreçlerinde bir netice çıkması" değerlendirmesini yaptı ve müzakere sürecinin sonuç odaklı ilerlemesi gerektiğini vurguladı.

İsrail politikaları, uluslararası baskı ve ilişkilerin kullanımı

Bakan, (Binyamin) Netanyahu'nun mevcut politikalarının bir anlaşmayla ilgisi olmadığını, zaman kazanma ve askeri gündemi ilerletme stratejisi izlediğini belirtti. İslam dünyasının büyük çoğunluğunun İsrail ile ilişki kurmadığını, ancak İsrail'i ticari, siyasi ve askeri olarak destekleyen ülkelerin tavrının pratikte belirleyici olacağını ifade etti.

Bu çerçevede Fidan, ilişkilerin bir noktada artık İsrail'i frenleme için kullanılması elzem olduğunu, masa etrafındaki 57 ülkeden birçoğunun Batı ve ABD ile ciddi ilişkileri bulunduğunu hatırlattı ve bu ilişkilerin baskı mekanizması olarak kullanılabileceğini söyledi.

Filistin'in tanınması ve iki devletli çözüm vurgusu

Fidan, Filistin'in devlet olarak tanınmasının stratejik önemine dikkat çekti. 7 Ekim sonrası başlayan süreçte Filistin'in tam bir devlet sahibi olmadıkça bölgede kalıcı barışın sağlanamayacağını belirtti ve iki devletli çözümün raftan indirilip hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Fidan, Filistin'in tanınması sürecinin Türkiye tarafından öne çıkarıldığını, bu yaklaşımın daha kalıcı bir çözüm arayışını temsil ettiğini ve uluslararası toplumun da bu yönde mesafe aldığını kaydetti. Filistin devletleşmesi ile Gazze'deki insani durum arasındaki tezatı vurgulayarak, insan unsurunun korunmasının zorunlu olduğunu ifade etti.

Toplantı marjında ikili görüşmeler ve bölgesel gündem

Fidan, toplantı sırasında Mısır, Irak, Suriye, İran ve Afrika ülkeleriyle önemli ikili temaslar gerçekleştirdiklerini aktardı. Gambiya ve Cibuti ile ilişkiler, İran'la devam eden nükleer müzakereler, Amerika ile askıda kalmış müzakereler ve bölgesel güvenlik konuları gibi gündemlerin ele alındığını belirtti.

Yakın zamanda ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile yapılan görüşme, Irak'taki ekim ayı seçimleri öncesi işbirlikleri, su, kalkınma, terörle mücadele ve enerji projelerinin ele alındığını söyleyen Fidan, Türkiye'de devam eden Terörsüz Türkiye sürecinin de gündemde olduğunu aktardı.

Suriye'nin durumu ve bölgesel sorumluluk

Fidan, Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine bağlılıklarını yineleyerek, 8 Aralık sonrası dönemin kolaylaşmadığını, meydan okumanın arttığını ve sorun alanlarının belirginleştiğini söyledi. Türkiye'nin bölgedeki sorumluluğunun yüksek olduğunu vurguladı.

Suriye ile ilgili olarak Esad Hasan Şeybani ile yapılan temaslara değinen Fidan, Suriye'nin altyapı ve kamu kapasitesine ciddi yatırımlar gerektiğini, siyasal ve güvenlik ortamı tesis edilmeden kalkınma adımlarının sağlıklı ilerleyemeyeceğini belirtti.

Sonuç: İİT öncülüğünde uluslararası mesafe ve yeni talepler

Bakan Fidan, İİT öncülüğünde uluslararası toplumun Gazze konusunda mesafe katettiğini ancak İsrail'in bazı adımlarıyla iki devletli çözüm fikrini zayıflatma girişimlerinin sürdüğünü söyledi. Uluslararası toplumun daha fazla reaksiyon göstermesi, ilişkilerin baskı aracı olarak kullanılması ve müzakere süreçlerinin somut sonuçlar üretmesi çağrısını yineledi.

Türkiye'nin toplantıya öncülük ettiği, kararların kapsamlı hazırlandığı ve bölgesel işbirliğinin kritik olduğu mesajı Fidan tarafından tekrarlandı.

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı