Gürcistan Dışişleri Bakanlığı, Rusya Federasyonu'na, Gürcistan'dan tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Abhazya ve Güney Osetya bölgelerindeki askeri birliklerini geri çekme çağrısında bulundu.
Bakanlık, Rusya ile Gürcistan arasında 2008'de yaşanan ve "Güney Osetya" savaşı olarak bilinen savaşın 17. yılı vesilesiyle yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, Rusya'nın 17 yıl önce Gürcistan'a saldırdığı ve 2008'deki savaş nedeniyle ülkenin Abhazya ile Güney Osetya bölgelerinin işgal edildiği ifade edildi.
Ayrıca, Rus tarafının, iki ülke arasında 12 Ağustos 2008'de imzalanan ateşkes anlaşmasına bugüne kadar uymadığı vurgulanarak, bu durumun uluslararası normlarla çeliştiği belirtildi. Açıklamada, "(Rusya) ayrıca, uluslararası normları ihlal ederek Gürcistan'ın ayrılmaz bölgelerini Rusya'nın siyasi, ekonomik, askeri ve sosyal sistemlerine entegre etmeye yönelik adımlar atmaya devam ediyor. Bu amaçla son zamanlarda atılan birçok yasa dışı adım, özellikle endişe verici" ifadesine yer verildi.
Buna ek olarak, söz konusu bölgelerden yerinden edilen Gürcistan vatandaşlarının geri dönmesinin Rusya tarafından engellendiği ve Moskova'nın uluslararası hukuk standartlarını ihlal ettiği savunuldu.
Açıklamada, Tiflis hükümetinin işgalin sonlandırılması için barışçıl bir politika izlemeye devam ettiği ifade edilirken, "Gürcistan hükümeti, işgal hattıyla bölünmüş topluluklar arasında uzlaşmayı ve güveni yeniden sağlamak için adımlar atıyor" denildi.
Bakanlık, Rusya'ya Abhazya ve Güney Osetya'yı sözde bağımsız devletler olarak tanımaktan vazgeçmesi ve bu bölgelerdeki askeri birliklerini geri çekmesi çağrısı yaptı.
Abhazya ve Güney Osetya Sorunu
Gürcistan ordusu ile Rusya'nın desteklediği Abhazyalı ayrılıkçılar arasında 1992-1993 yıllarında 13 ay boyunca bir savaş yaşanmıştı. 2008'deki Güney Osetya Savaşı'nın ardından Rusya'nın desteklediği Abhazya ve Güney Osetya bölgeleri, Gürcistan'dan tek taraflı bağımsızlıklarını ilan etmişti. Rusya, 2008'de bu iki bölgenin bağımsızlığını tanımış, Gürcistan ise buna karşılikle diplomatik ilişkilerini kesmişti. İki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin kesilmesinin ardından İsviçre, taraflar arasında arabuluculuk rolü üstlenmişti.