Gaziantep Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 1. sınıf öğrencisi olan 19 yaşındaki Güler Rümeysa Akkuş, doğuştan görme engelli olmasına rağmen edebiyatla dolu bir dünya inşa ediyor. Braille alfabesi ile yazdığı hikaye, deneme ve şiirlerle, karanlık dünyasını aydınlatan Akkuş, bugüne kadar 20 deneme, 16 hikaye ve 14 şiir kaleme aldı.
Çocuk yaşlarda ailesinin okuduğu hikayelerle büyüyen Rümeysa, 7 yaşında Braille alfabesini öğrendi. Bu, onun kitaplarla güçlü bir bağ kurmasına vesile oldu. Ortaokulda öğretmeninin yönlendirmesiyle yazmaya merak sardı ve zamanla edebi eserler yaratmaya başladı.“Her karanlığın bir aydınlığı vardır” düşüncesiyle büyüyen Akkuş, her gün yazmaya devam ediyor.
Günlerini kütüphanede geçirerek bolca kitap okuyan Akkuş, engellerin sadece kalplerde olduğunu ifade ediyor. Kendi ifadesiyle “Ben engelimi asla engel olarak görmüyorum” diyor. İleride bir yazarlık atölyesi açmayı hedefleyen Rümeysa, görme engelli bireylere destek olmayı planlıyor.
Rümeysa, eğitim hayatında en büyük desteğini annesinden aldığını belirterek, “Ağustos Böceği ile Karınca” hikayesinin ona çocukluğunda okunduğunu hatırlatıyor. Kitap okumanın kendisine ne kadar zevk verdiğini ifade eden Akkuş, edebiyatın hayatındaki önemine dikkat çekiyor. “İnsan sevdiği bir şeyi yaparken zevk alır” diyerek, kitapların onun için bir mutluluk kaynağı olduğunu dile getiriyor.
Doğuştan görme engelli olan üniversite öğrencisi 19 yaşındaki Güler Rümeysa Akkuş, Braille alfabesiyle yazdığı hikaye, deneme, şiirler ve okuduğu kitaplarla dünyasını aydınlatıyor. Akkuş, bugüne kadar Braille alfabesiyle 20 deneme, 16 hikaye ve 14 şiir yazdı.
Doğuştan görme engelli olan üniversite öğrencisi 19 yaşındaki Güler Rümeysa Akkuş, Braille alfabesiyle yazdığı hikaye, deneme, şiirler ve okuduğu kitaplarla dünyasını aydınlatıyor. Akkuş, bugüne kadar Braille alfabesiyle 20 deneme, 16 hikaye ve 14 şiir yazdı.