Gazze Sivil Savunması: Zeytun Mahallesi'nde Yaralılara Ulaşılamıyor, Sığınaklar Tükeniyor
Sivil Savunma'nın açıklaması
Gazze Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, Zeytun Mahallesi'nde yaşananları basına yaptığı açıklamada "soykırım" olarak nitelendirdi. Basal, İsrail güçlerinin mahalledeki evleri uzaktan kumandalı patlayıcılarla havaya uçurduğunu ve ekiplerinin yaralılara ulaşamadığını ifade etti.
Basal, Gazze sakinlerinin artık sığınacak yeri kalmadığını, şehirde yaşamın olanaksız hale geldiğini ve ciddi insani koşulların söz konusu olduğunu vurguladı. Sözcü, "işgal güçleri Gazze’yi yok ediyor ve biz vatandaşları koruyacak kapasiteye sahip değiliz" dedi.
Basal, Zeytun Mahallesi'nde yaklaşık 50 bin kişinin bulunduğunu belirterek bölgedeki durumun felaket boyutunda olduğunu, hayatın temel koşullarının ortadan kalktığını söyledi. Basal ayrıca Gazze sakinlerinin önünde artık sadece "ölüm seçeneğinin" kaldığını belirterek uluslararası topluma "acil müdahale" çağrısı yaptı.
Euro-Med raporu
Cenevre merkezli sivil toplum kuruluşu Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütü (Euro-Med) ise İsrail’in 6 gün boyunca düzenlediği saldırılarda Zeytun Mahallesi'nin adeta yerle bir olduğunu, yaklaşık 400 evin uzaktan kumandalı patlayıcılar, hava saldırıları ve top atışlarıyla yok edildiğini açıkladı.
İsrail'in işgal kararı
8 Ağustos tarihinde İsrail Güvenlik Kabinesi, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze kentinin işgal edilmesine yönelik plana onay verdi. Başbakan Binyamin Netanyahu, kabine toplantısı öncesi Fox News'e verdiği röportajda Gazze Şeridi'nin tamamını işgal etmeyi hedeflediklerini söyledi. Basında çıkan haberlerde ise işgal planının aşamalı olarak yürütüleceği; ilk olarak Gazze kentinde başlayıp daha sonra orta kesimdeki mülteci kamplarına ulaşacağı ifade edildi.
İnsani etkiler ve uluslararası çağrı
Bölgede Sivil Savunma ekiplerinin sahaya erişememesi, sağlık ve kurtarma kapasitesinin zayıflaması ile sivil nüfusun korunmasına ilişkin ciddi endişeler doğuruyor. Zeytun Mahallesi'ndeki yoğun nüfus ve iddia edilen yıkım, temel hizmetlere erişimi kısıtlıyor ve insani yardım ulaştırma süreçlerini daha da karmaşık hale getiriyor.
Mahmud Basal'ın vurguladığı acil müdahale çağrısı, sahadaki erişim, korunma ve insani yardım ihtiyaçlarının hızla değerlendirilmesi gereğine işaret ediyor. Durumun ilerleyişi ve insani sonuçları, uluslararası aktörlerin olaylara yanıt verme kapasitesi ve erişim imkanlarına bağlı kalacak.