Gazze'de saldırıda iki çocuğunu kaybeden ve felç kalan Muna Kahil, ailesini ayakta tutma mücadelesi
Muna Kahil (35), İsrail ordusunun Gazze'deki operasyonlarında eşini ve iki çocuğunu yitirdi; kendisi ise omuriliğinden yaralandığı için yatağa bağımlı hale geldi. Kahil ailesi, Şifa Hastanesi bölgesinde yaşanan kuşatma ve saldırılar sonucunda büyük kayıplar yaşadı.
Saldırıların kronolojisi ve ailedeki kayıplar
Aile, Mart 2024'te Şifa Hastanesi çevresinin kuşatılması sırasında bölgeye sığındı. O dönemde aileye ait ev, hastanenin batı kesiminde saldırılar sonucu yıkıldı ve aile enkaz üzerinde kurdukları çadırda yaşamaya başladı. Saldırılar öncesinde sekiz fertten oluşan aile, yaşanan gelişmelerle birlikte beş kişiye düştü.
Ailenin ilk ağır kaybı, hastaneyi terk ettikleri sırada yaşandı: 15 yaşındaki oğulları, dışarı çıktıkları anda açılan ateş sonucu kalbinden vurularak hayatını kaybetti. Ardından, 7 Haziran 2025'te eve yapılan saldırıda babası ile ailenin büyük çocuğu (18 yaş) öldü; Muna Kahil ise omuriliğinden aldığı yara nedeniyle felç kaldı.
Yaralanmalar, hamilelik ve tedavi koşulları
Saldırıda çocuklardan Muaz bir gözünü kaybetti, bir kız çocuğunda geçici işitme kaybı görüldü; diğer çocuklarda yanık ve kırıklar oluştu. Muna, hastanede tedavi görürken hamile olduğunu öğrendi ancak doktorların risk uyarılarına rağmen bebeğini aldırmadı. Kendisinin göğüs kafesi ve omuriliğinde kırıklar bulunduğunu, sol gözünde ve sol kulağında işitme kaybı olduğunu aktarıyor.
Muna, hastaneden tahliye edildiği günden beri yatakta olduğunu ve yanlış bir hareketin omuriliğine daha fazla zarar verebileceği uyarısı alması nedeniyle kalkamadığını söyledi: 'Hastaneden tahliye olduğumdan beri bu şekilde yatıyorum. Yanlış bir hareket yaparsam omuriliğimin zarar görebileceğini ve kalıcı felç olabileceğimi söylediler.'
Günlük yaşam, barınma ve temel ihtiyaçlar
Aile, yıkılan evlerinin enkazı üzerinde kurdukları çadırda yaşıyor. Muna, ulaşım olmadığı için kontrol amaçlı hastaneye bile gidemiyor; bu durum hem kendi tedavisini hem de karnındaki bebeğin takibini engelliyor. Ailenin geçimini sağlayacak kimsenin kalmaması nedeniyle Muna, ilaçlardan feragat ederek çocukların beslenmesine öncelik verdiğini belirtiyor: 'Çocuklarım gidip un alsın diye ilaçtan feragat ediyorum. Ben sabrederim ama onlar edemez.'
Muna, eşini ve kaybettiği çocuklarını çok özlediğini, karnındaki bebeğin ve ailenin geleceğinin belirsiz olduğunu ifade ediyor: 'Yıkılan evimizin enkazı altında yaşıyoruz. Yahudiler şimdi buraya gelecek olsa yerimden bile kalkamam. Hastaneye bile gidemiyorum... Oğlumun 4 gündür ateşi var ama ben kalkıp da ona bakamıyorum.'
Çocukların talepleri ve tedavi beklentileri
Küçük Muaz Kahil, saldırıda bir gözünü kaybetti; ellerinde ve ayaklarında yanıklar bulunuyor. Muaz kameralar aracılığıyla tedavi olmak istediğini belirterek, annesinin de omuriliğinin tedavi edilmesini dile getiriyor: 'Bir gözümle görüyorum, diğeriyle hiç görmüyorum. Onun görme ihtimali sadece yüzde 1. Dışarı çıkıp gözümün tedavi edilmesini, annemin de omuriliğinin tedavi edilmesini istiyorum.'
Şifa Hastanesi ve çevresindeki kuşatmanın ardından yaşanan bu insani tablo, geride kalanların temel sağlık, barınma ve beslenme ihtiyaçlarını karşılamada ciddi zorluklar yarattığını gösteriyor. Muna Kahil'in durumu, hem bireysel hem de aile düzeyinde kalıcı sosyal ve sağlık etkileri barındırıyor.