El-Kudüs Hastanesine Yönelik İddialar
Filistin Kızılayı Derneği tarafından yapılan yazılı açıklamada, Gazze kentinde, Tel el-Hava Mahallesi'nde faaliyet gösteren el-Kudüs Hastanesinin girişine İsrail askerlerinin konuşlandığı belirtildi.
Açıklamada, hastanenin güneyindeki ana kapıya zırhlı araçlarla konuşlanan askerlerin giriş-çıkışları engellediği, aynı zamanda hastanenin oksijen santralinin işgalci İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu devre dışı kaldığı ifade edildi.
Hastanedeki durum ve riskler
Filistin Kızılayı açıklamasına göre, hastanede halen kullanılan oksijen tüpleri daha önce doldurulmuş durumda ve 3 günde tükenir. Oksijen santralinin devre dışı kalması, özellikle solunum desteğine ihtiyaç duyan hastalar açısından doğrudan tehdit oluşturuyor.
Açıklamada ayrıca, hastanenin siviller için güvenli bir yer olması gerektiği vurgulandı ve mevcut kısıtlamaların sağlık hizmetlerinin sunumunu engellediği belirtildi.
Uluslararası çağrı
Filistin Kızılayı, uluslararası toplumdan Gazze kentindeki Kudüs Hastanesinde bulunan hasta ve sağlık personelinin korunması yönünde harekete geçilmesini talep etti.
İsrail ordusunun operasyonlarına ilişkin genel iddialar
Metinde yer alan diğer iddialarda, İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye yönelik saldırılarını sürdürdüğü, Filistinlilere ait binaları ve evleri bilinçli olarak yıktığı öne sürülüyor. Buna ek olarak, iş makinalarıyla yapıları yerle bir ettiği; daha önce Gazze'nin güneyindeki Refah ile kuzeyde Beyt Hanun, Beyt Lahiya ve Cibaliya bölgelerini yerle bir ederek yaşanmaz hale getirdiği; şu anda ise yapılaşmanın yoğun olduğu Gazze kentini hedef aldığı kaydedildi.
Açıklamada ayrıca, İsrail ordusunun Gazze kentindeki çok katlı onlarca binayı hava saldırılarıyla yıktığı iddiası tekrar edildi.
Değerlendirme
Filistin Kızılayı'nın açıklaması, sağlık tesislerinin erişilebilirliği ve güvenliği konusunda acil endişeleri gündeme getiriyor. Oksijen santralinin devre dışı kalması ve tüplerin sınırlı süresi, hastane operasyonlarının sürdürülmesini zorlaştırıyor ve hasta güvenliğinin sağlanmasını risk altına sokuyor.
El-Kudüs Hastanesi ve benzeri sağlık tesislerinin korunması talebi, hem insani yardım erişimi hem de uluslararası hukukun sağlık hizmetlerine ilişkin koruma yükümlülükleri bağlamında önem taşıyor.