Filistin Dışişleri Bakanlığı'ndan Açıklama
Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentinde bulunan Harem-i İbrahim Camisi üzerindeki kontrol planlarına ilişkin uyarılarda bulundu. Resmi ajans WAFA'nın haberine göre, Dışişleri Bakanlığı, İsrail medyasında yer alan ve camiin yönetim yetkilerinin Filistinli belediyeden alınıp yerleşim birimi yönetimine verilmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Uluslararası Hukukun İhlali
Açıklamada, Harem-i İbrahim Camisi'nin yönetim ve denetim yetkilerinin El Halil Belediyesinden alınarak yasa dışı "Yahudi yerleşim birimi konseyine" devredilmesinin camiyi Yahudileştirmeye yönelik bir adım olduğu ifade edildi. Ayrıca, bu durumun uluslararası hukukun ve Birleşmiş Milletler kararlarının açık bir ihlali olduğu vurgulandı.
UNESCO'ya Çağrı
Açıklamada, Harem-i İbrahim Camisi'nin UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer aldığına dikkat çekilerek, uluslararası toplum ve UNESCO'ya İsrail'in bu kararını durdurmaları için acil müdahale çağrısı yapıldı. İsrail'in bu kararının diğer kutsal mekanlar üzerindeki olası etkileri hakkında da uyarılarda bulunuldu.
Geçmişte Yaşananlar
Israel Hayom gazetesinde yer alan bilgilere göre, Tel Aviv yönetimi, Harem-i İbrahim Camisi üzerindeki yetkileri El Halil Belediyesinden alarak bölgedeki yasa dışı yerleşim birimleri arasında yer alan "Kiryat Arba" yönetimine devretmiştir. Filistin Evkaf ve Din İşleri Bakanlığı, İsrail'in camide ezan okunmasını engellediği ve camiyi ibadete kapattığı bilgilerini paylaşmıştır.
Harem-i İbrahim Camisi ve Kutsal Statüsü
Harem-i İbrahim Camisi, Müslümanlar için en kutsal dördüncü cami olarak kabul edilmektedir. Mekke'deki Mescid-i Haram, Medine'deki Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa'dan sonra gelen cami, Hazreti İbrahim ve eşinin mezarlarını barındırmaktadır. 1994 yılında yaşanan barut olayında cami kapatılmış ve sonrasında ikiye bölmüştür. Bu olayda 29 Filistinlinin hayatını kaybettiği tarihsel bir trajedi olarak kaydedilmiştir.
İsrail'in Ramazan Yasağı
Harem-i İbrahim Camisi, Ramazan ayında Cuma günleri tamamen Müslümanların ibadetine açık olması gerekirken, geçtiğimiz Ramazan döneminde İsrail bu uygulamayı yerine getirmemiştir. Ayrıca, Ramazan Bayramı'nda da camiyi Müslümanların ibadeti için açmayı reddetmiştir.