Filistin: Sessiz kalmak 'suç ortaklığı'dır
Filistin Dışişleri Bakanlığı, Uluslararası Adalet Divanı (UAD) tarafından verilen danışma görüşünün uygulanması için Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun belirlediği yasal sürenin dolmasına uluslararası toplumun sessiz kalmasının "suç ortaklığı" anlamına geldiğini açıkladı.
Uyarı ve çağrı
Açıklamada, uluslararası sistemden ve BM'den, özellikle BM Güvenlik Konseyi'nden gerçek ve etkili bir tutum gelmeden sürenin dolduğunun hatırlatıldığı belirtildi. Filistin tarafı, bu sessizliğin uluslararası yükümlülüklerin uygulanmaması sonucunu doğurduğunu vurguladı.
İhlallerin tırmanışı
Bakanlık, İsrail'in UAD'nin danışma görüşüne uymadığı gibi uluslararası hukuku ve meşruiyet kararlarını ihlal etmeyi, imzalanan anlaşmalara uymamayı ve UAD'nin ihtiyati tedbir kararlarını tanımamayı artırdığına dikkat çekti. Açıklamada, İsrail'in uluslararası hukuku 'eşi benzeri görülmemiş bir şekilde' hiçe sayarak soykırım, yerinden etme ve ilhak suçlarını derinleştirdiği uyarısı yapıldı.
BM kararlarının uygulanmaması ve sonuçları
Metinde, uluslararası toplumun bağlayıcı mekanizmalardan yoksun ve uygulanmayan BM kararlarına güvenmesinin, İsrail'in işgali sürdürmesine zemin hazırladığı ifade edildi. Bu durumun, uluslararası sorumlulukların yerine getirilmemesi nedeniyle İsrail'i daha fazla suç işlemeye teşvik ettiği kaydedildi.
Süre ve arka plan
UAD, 19 Temmuz 2024 tarihinde verdiği danışma görüşünde İsrail'in Filistin topraklarındaki işgalinin hukuka aykırı olduğunu belirtmiş, BM Genel Kurulu'na taşınan ve 14'e karşı 124 oy ile kabul edilen kararda ise İsrail'den 12 ay içinde işgali sonlandırması istenmişti. BM Genel Kurulu'nun verdiği bu 12 aylık sürenin dün sona erdiği bildirildi.
Sonuç
Filistin açıklaması, uluslararası toplumun ve BM organlarının, özellikle BM Güvenlik Konseyi'nin, kararların uygulanmasını sağlayacak etkili ve bağlayıcı mekanizmalar tesis etmesi gerektiğini vurgulayarak, aksi halde sessiz kalmanın 'suç ortaklığı' olarak değerlendirileceğini yineledi.