
Fatih'te meydana gelen cinayet ve intihar olayında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından takipsizlik kararı verildi. Olay, şüpheli Semih Çelik'in, Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner'i öldürmesinin ardından surlardan atlayarak hayatına son vermesiyle sonuçlanmıştı. Soruşturma raporunda, Çelik'in her iki maktule karşı 'tasarlayarak ve canavarca hisle kasten öldürme' suçunu işlediği tespit edilmişse de, takipsizlik kararı verilmesi gerekiyordu.
Takipsizlik kararında, Çelik ile Uzuner arasında geçmişte yaşanan bir gönül ilişkisi olduğu, ilişkilerin sona ermesinin ardından Çelik’in Halil ile yeni bir ilişkiye başladığı ifade edildi. Olay günü, Çelik’in Halil'i evde öldürdükten sonra, Uzuner'in bulunduğu yere giderek onu da öldürdüğü kaydedildi.
Soruşturmada, DNA analizleri sonucunda maktullerin üzerinde şüpheli Çelik'e ait hiçbir iz bulunmadığı vurgulandı. Her iki maktulün de tırnaklarının içerisine DNA örneklerinin bulunmadığı, bunun yanı sıra, şahısların ölüm şekillerinin de raporlarla belirlendiği belirtildi. Takipsizlik kararı, önem arz eden bazı bulguları da içeriyordu.
Kararda, Hasan Uzuner'in kızı İkbal Uzuner'in, Çelik'in tehditleri nedeniyle okulunu değiştirmek zorunda kaldığı bilgisi geçti. Baba Uzuner, kızının daha sonra Çelik'in yanına gitmesini ve kaybolduktan sonra Edirnekapı Şehitlik Köprüsü üzerinde bulunduğunu anlattı.
Şüpheli Çelik, intihar etmeden önce maktullere ait bazı görüntüler göndermiş ve kendi durumuna dair şüpheli bir paylaşım yapmıştı. Olay sonrası çekilmiş kamera görüntülerinde, maktullerin kendi rızalarıyla Çelik’le buluştukları kaydedilirken, herhangi bir zorlama veya tehdit izine rastlanmadığı not edildi.
Sonuç olarak, Şüpheli Semih Çelik’in zamanaşımı süreci ve ölüm durumu nedeniyle kovuşturma yapılamayacağı ifade edilerek, cinayetlere dair yeni bir delilin bulunmadığı anlaşıldı.