ECB'nin Faiz İndirimine İlişkin Beklentiler
Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) temmuz ayındaki toplantısında faiz indirimlerine ara vermesi bekleniyor. Bankanın bir sonraki faiz indirimini eylül veya aralık toplantılarında yapabileceği öngörülüyor.
Ticaret Politikalarında Belirsizlikler
ABD'nin Avro Bölgesi'ne uygulamayı planladığı gümrük vergilerine ilişkin belirsizlikler devam ederken, ECB'nin bu gelişmelerin ardından herhangi bir önlem almadan bekleyip göreceği tahmin ediliyor.
ING Group Başekonomisti Peter Vanden Houte, AA muhabirine verdiği demeçte, ECB'nin son faiz indiriminden sonra para politikasının artık kısıtlayıcı olmadığını ve iyi bir konumda bulunduğunu belirtti. Houte, son ekonomik gelişmelerin deflasyonist baskılara işaret ettiğini ifade etti.
Avro’nun Değer Kazanması ve İthalat Tarifeleri
Vanden Houte, avronun yıl başından bu yana önemli ölçüde değer kazandığını belirterek, ABD'nin Avrupa mallarına uyguladığı yüksek ithalat tarifelerinin Avrupa imalat sektöründeki toparlanmayı durdurabileceğini ve bunun da ek teşviklere ihtiyaç doğurabileceğini vurguladı. Ayrıca Almanya’da 2026'da önemli mali teşviklerin enflasyonu artırabileceğine dikkat çekti.
ECB'nin Politikası ve Ekonomik Gelişmeler
Natixis Fransa, Belçika ve Avro Bölgesi Kıdemli Ekonomisti Hadrien Camatte, ECB'nin şoklara karşı iyi bir konumda olduğunu ve eylül ayına kadar yeni verilerin netleşeceğini belirtti. Camatte, ABD tarifelerinin etkilerinin aralık toplantısında 25 baz puanlık bir politika faizi indirimine neden olabileceğini öngörüyor.
Rabobank Kıdemli Makrostratejisti Bas Van Geffen ise, ECB'nin mevduat faizini yüzde 2'de sabit bırakacağı ve ekonomik görünümdeki önemli bir kötüleşme olmadıkça ek faiz indirimlerinin beklenmediğini ifade etti.
Düşük Enerji Fiyatlarının Etkisi
Commerzbank Kıdemli Ekonomisti Marco Wagner, ECB'nin eylüle kadar beklemesini ve temmuzda politikayı değiştirmemesinin muhtemel olduğunu aktardı. Wagner, düşük enerji fiyatlarının enflasyonun ECB'nin yüzde 2 hedefinin altına düşmesine neden olabileceğini ve bu durumun parasal genişlemenin artırılmasını gerektirebileceğini belirtti.