
Düşük Maliyetli Kömürün Tüketim Rekoru ve Küresel Emisyonlar
Uzmanlar, dünya genelinde kömür tüketimindeki kısa vadeli artışın, kömür kaynaklı emisyonların %8 ila %12 oranında yükselmesine yol açacağını belirtiyor. Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) 'Kömür 2024' raporuna göre, Kovid-19 döneminde yaşanan kömür tüketimindeki düşüş, yerini güçlü bir artış sürecine bırakmış durumda.
Bugün, kömür fiyatlarının 2017-2019 dönemi ortalamasının %50 üzerinde olduğunu dile getiren IEA, dünyanın en büyük kömür tüketicisi olan Çin'in elektrik üretiminde kaynak çeşitliliğini artırma çabalarının, küresel kömür tüketimi üzerindeki olası etkilerini incelemekte.
Çin ve Hindistan'ın Etkisi
Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi (TESPAM) Başkanı Oğuzhan Akyener, 2024'te dünya genelindeki kömür tüketiminin yaklaşık 8 milyar ton civarında olacağını öngörüyor. Akyener, kömür tüketiminde Asya ülkelerinin belirleyici rol oynadığını, Çin'in elektrik üretiminin %70'ini kömürden sağladığını vurguluyor.
Akyener ayrıca, Hindistan'ın kömür kullanımının 2043 yılına kadar maksimum seviyeye ulaşacağını ifade ederek, kömürden vazgeçmenin bazı ülkeler için ne kadar zor olduğunu dile getiriyor.
Yenilenebilir Enerji ve Depolama Teknolojileri
Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şaban Pusat, 2023'te kömür talebinin 8,68 milyar ton civarında gerçekleştiğini ve 2024 için bu miktarın %1 artarak 8,77 milyar ton olacağını aktarıyor. Pusat, yenilenebilir enerji kaynaklarının kömür ile rekabet edebilmesi için maliyetlerin düşmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Kömür Kaynaklı Emisyonlar ve İklim Krizi
Pusat, kömürün toplam karbondioksit emisyonlarının yaklaşık %40'ını oluşturduğunu açıklıyor. 2024 yılında kömür yakıtlı enerji üretiminden kaynaklanan emisyonların yaklaşık 15 milyar ton olacağı tahmin ediliyor. Bu durum, küresel sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlandırma hedefleriyle çelişiyor.
Gelecek İçin Stratejiler
Net sıfır hedeflerine ulaşmak için kömürden kademeli çıkış öneren Pusat, bu sürecin, kömür kaynaklı emisyonların ekonomik bir karşılığının oluşturulmasıyla daha gerçekçi hale geleceğini savunuyor.
Sonuç olarak, kömür tüketimindeki bu artış ve kömür kaynaklı emisyonların yükselmesi, küresel iklim krizinin çözümünü zorlaştırmakta ve sürdürülebilir enerji geçişini karmaşık hale getirmektedir.