DOLAR
42,75 -0,17%
EURO
50,01 -0,14%
ALTIN
5.952,08 0,11%
BITCOIN
3.658.914,16 -0,91%

Duran: Yerli ve milli mecralarla güvenli ve adil dijital iletişim hedefi

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, sempozyumda yerli mecralar, dijital okuryazarlık ve hukuki düzenlemelerle güvenli iletişim hedefini açıkladı.

Yayın Tarihi: 08.10.2025 13:57
Güncelleme Tarihi: 08.10.2025 13:57

Duran: Yerli ve milli mecralarla güvenli ve adil dijital iletişim hedefi

Duran: Yerli ve milli mecralarla güvenli ve adil dijital iletişim hedefi

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'nde düzenlenen "1. Hukuk ve Teknolojide Yeni Ufuklar Uluslararası Sempozyumu"nun açılış konuşmasında dijitalleşmenin hukukunu, etkilerini ve alınması gereken önlemleri anlattı. Sempozyumun teması "Sosyal Medyada Yapay Zeka Kullanımının Hukuki Yönü" olarak belirlendi.

Dijitalleşmenin kapsamı ve değerlendirilmesi

Duran, dijitalleşmenin hayatı dönüştürdüğünü ve yeni meydan okumalar getirdiğini belirterek, bu dönüşümün hukuk çerçevesinde ele alınmasının ve kişilere olan etkilerinin derinlikli şekilde analiz edilmesinin zorunlu olduğunu ifade etti. İnsanların artık dijital üzerinden daha fazla iletişim kurduğuna dikkat çekerek, dünya genelinde 5,5 milyardan fazla insanın internet kullandığını hatırlattı.

Konuşmasında sosyal medyanın iletişim biçimleri, bilgi akışı ve toplumsal etkileşim süreçlerini hızla değiştirdiğini vurgulayan Duran, "Bu değişime adapte olmak, aynı zamanda bu değişimi de yönetmek durumundayız. Bir selin bizi alıp savurduğu gibi sosyal medya alanındaki hercümercin bizi şekillendirmesini bekleyemeyiz. O halde bunu analiz ederek yapılması gerekenlere odaklanmak durumundayız." dedi.

Yanılsama alanı, deepfake ve algı yönetimi

Duran, teknolojinin gelişmesiyle birlikte tüm insanlığı kuşatan bir "yanılsama alanı"nın genişlediğini ve bunun deepfake teknolojileri, büyük verinin illegal kullanımı ile dijital platformların sınırlandırmaları aracılığıyla algı oluşturduğunu belirtti. Bu algılardan sonra yargılara varıldığını ifade etti.

Küresel siyaset ve diplomasinin de dijitalleşmeden etkilendiğine dikkat çeken Duran, uluslararası güç mücadelelerinin sosyal medya mecralarının sahipliliği ve kullanımı üzerinden yürüdüğünü söyledi.

Aileler, çocuklar ve sosyal izolasyon

Konuşmasında sosyal medyadaki kaosun toplumsal etkilerine değinen Duran, kırılgan kesimlerin başında çocuklar ve ailelerin geldiğini vurguladı. Kontrolsüz ekran süresi, dijital zorbalık ve yanlış bilgilendirmenin psikososyal sağlık ile bedensel gelişim üzerinde olumsuz etkiler yaratabildiğini söyleyerek, "Açıkçası ailelerde sosyal izolasyon olgusu da halihazırda tecrübe ediliyor." ifadelerini kullandı.

Duran, sosyal medyanın "filtre balonları" ve "yankı odaları" aracılığıyla kutuplaştırıcı işlev kazanmasının toplumsal fayda yerine öfke ve yeni sorunlar ürettiğini belirtti.

Dezenformasyonla mücadele ve tespitler

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'ne ilişkin bilgiler paylaşan Duran, "2022 yılından bu yana sadece bizim merkezimizde 2 bin 500'e yakın dezenformasyon ve algı operasyonunu tespit ettik ve ifşa ettik." diye konuştu. Bu verinin Türkiye'nin dezenformasyona en fazla muhatap olan ülkeler arasında olduğunu ortaya koyduğunu aktardı.

Duran, kişisel verilerin işlenmesinin hem bireysel hem de ulusal güvenlik meselesi olduğunu vurguladı ve sosyal medya şirketlerinin veri güvenliği ile mahremiyet ihlallerine defalarca şahit olunduğunu söyledi.

Konuşmasında ayrıca, manipülasyon ve karartma uygulamalarına örnek olarak Gazze'ye ilişkin süreçleri gösterdi: "Böyle baktığımızda biz bu manipülasyon ve karartma uygulamalarının en çarpıcı örneklerinden bir tanesini İsrail'in saldırılarıyla ilgili, yani Gazze'de yapılan soykırımla ilgili gördük. Netanyahu ve katliam şebekesi, savaş teknolojisini masum insanları öldürmek için soykırım için kullanmakla kalmadı, aynı zamanda sosyal medyayı da bu şekilde manipüle etti. Sosyal medya bu anlamda bir savaş aracı olarak kullanıldı."

Yerli platformlar ve hukuki düzenlemeler

Duran, yerli ve milli platformların geliştirilmesinin önemine vurgu yaparak Cumhurbaşkanlığı politikalarının insan merkezli yaklaşıma dayandığını hatırlattı. Buna örnek olarak, bağımsız ve özgün platform "Next Sosyal"'in kısa sürede 1 milyonu aştığını, TRT'nin uluslararası dijital platformu "tabii"'nin ise 54 ülkede varlık gösterdiğini söyledi.

Dijital alanda yasal düzenleme gerekliliğini vurgulayan Duran, hukuki düzenlemelerin inovasyon ile güvenliği dengelemenin, sosyal ağ sağlayıcılarının sorumluluklarını artırmanın ve kullanıcı haklarını güçlendirmenin teminatı olduğunu belirtti. Hatırlatma olarak 5651 sayılı Kanun ile günlük erişimi 1 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarına Türkiye'de temsilci atama zorunluluğu getirildiğini; 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun ise kullanıcı verisi işleme süreçlerinde kritik fonksiyon üstlendiğini dile getirdi.

Sonuç ve hedefler

Konuşmasını özetlerken Duran, "Bizler yerli ve milli mecralarımızı artırarak, dijital okuryazarlığını yaygınlaştırarak ve hukuki altyapımızı da güçlendirerek güvenli ve adil bir iletişim ekosistemi için elimizden gelen bütün gayreti göstereceğiz. Çünkü dijitalde de daha adil bir dünya mümkündür." değerlendirmesinde bulundu.

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (AYBÜ) Hukuk Fakültesi tarafından teknolojideki gelişmelerin...

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (AYBÜ) Hukuk Fakültesi tarafından teknolojideki gelişmelerin hukuki yönleriyle ele alındığı "I. Hukuk ve Teknolojide Yeni Ufuklar Uluslararası Sempozyumu" düzenlendi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı işbirliğiyle, "Sosyal Medyada Yapay Zeka Kullanımının Hukuki Yönü" konu başlığıyla Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'nde gerçekleşen sempozyuma katılarak bir konuşma yaptı.

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (AYBÜ) Hukuk Fakültesi tarafından teknolojideki gelişmelerin...

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı