Dr. Hülya Yıldız Bayar: Baş ağrısı, unutkanlık ve denge kaybı migren belirtisi olabilir
Acıbadem Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Hülya Yıldız Bayar, sık karşılaşılan baş ağrısı ve hafıza sorunlarının zaman zaman hafife alındığını; oysa bunların migren ve diğer nörolojik hastalıkların habercisi olabileceğini belirtti. Dr. Bayar, baş ağrısı, unutkanlık, kaslarda güçsüzlük ve denge kaybı gibi belirtilerin kişinin günlük yaşamını, iş gücünü ve ruh sağlığını olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekti.
Nörolojik hastalıklarda artış ve önemi
Dr. Bayar, son yıllarda toplumda nörolojik hastalıkların görülme sıklığında belirgin bir artış yaşandığını ifade ederek, migren, epilepsi, inme (felç), Alzheimer ve Parkinson gibi rahatsızlıkların hem yaşam kalitesini düşürdüğünü hem de toplumsal sağlık yükünü artırdığını söyledi. Bu nedenle erken tanı ve düzenli takibin önemine vurgu yaptı.
Migrenin belirtileri ve tetikleyicileri
Dr. Bayar, migrenin genellikle tek taraflı, zonklayıcı tarzda ve ışık ile sese duyarlılık eşliğinde seyrettiğini; atakların saatlerce hatta günlerce sürebildiğini belirtti. Migrene eşlik edebilen belirtiler arasında bulantı, kusma, konuşma güçlüğü, görme bozuklukları ve artan ışık-ses hassasiyeti sayıldı. Bu semptomların hastanın yaşam kalitesini belirgin şekilde düşürdüğünü vurguladı.
Migrenin tam nedeni bilinmemekle birlikte genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu düşünülüyor. Dr. Bayar, atakları tetikleyebilecek durumlar olarak uyku düzenindeki değişiklikler (yetersiz veya aşırı uyku), belirli yiyecek ve içecekler (yaşlandırılmış peynir, işlenmiş etler, kırmızı şarap), yoğun fiziksel aktivite ve ani fiziksel değişiklikler gibi etkenleri sıraladı.
Tanı süreci ve muayenenin rolü
Migren tanısında ileri tetkiklerden ziyade doğru öykü ve nörolojik muayenenin önemine dikkat çeken Dr. Bayar, tanıda Uluslararası Baş Ağrısı Derneği kriterlerinin belirleyici olduğunu söyledi. Bu kriterler; tekrarlayan, genellikle başın bir tarafında zonklayıcı ağrı ile birlikte bulantı, kusma ve ışık-ses hassasiyeti gibi bulguların aranmasını içeriyor. Ayrıca tanı sürecinde diğer baş ağrısı türlerini ve altta yatan ciddi nedenleri dışlamak için nörolojik muayene yapılabileceğini belirtti.
Belirtilerin kişiden kişiye değişebilmesi nedeniyle, tetikleyicilerin belirlenmesi amacıyla hastalara genellikle baş ağrısı günlüğü tutulmasının önerildiğini ekledi.
Tedavi yaklaşımları
Dr. Bayar, migren tedavisinde iki temel yaklaşım olduğunu belirtti: akut tedavi (atak sırasında semptomları hafifletme veya durdurma) ve önleyici tedavi (atak sıklığı ve şiddetini azaltma). Akut ilaçların atak başında erken kullanıldığında daha etkin sonuç verdiğini, önleyici tedavinin ise uzun dönemde atakların kontrolünde önem taşıdığını söyledi.
Modern tedavi seçenekleri arasında profilaktik ilaçlar, atak tedavileri, yaşam tarzı değişiklikleri ve gerektiğinde botoks uygulamalarının yer aldığını belirten Dr. Bayar, doğru tanı ve düzenli tedavi ile migrenin kontrol altına alınabileceğini vurguladı.
Öneriler
Dr. Bayar, nörolojik belirtiler görüldüğünde gecikmeden değerlendirme yapılmasını, erken tanının hem tedavi başarısını artırdığını hem de yaşam kalitesi kaybını azaltabileceğini ifade etti. Hastalara rutin nörolojik kontrollerini aksatmama ve semptomları hafife almama tavsiyesinde bulundu.
ACIBADEM HASTANESİ NÖROLOJİ UZMANI DR. HÜLYA YILDIZ BAYAR