Destici: BM'nin veto hakkı kuruluşun etkinliğini kısıtlıyor — Erdoğan'ın konuşması öne çıktı
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında 80. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve iç gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
BM ve veto sistemi
Destici, Birleşmiş Milletler'in toplanmasının ülkelerin seslerini duyurması bakımından bir zemin sağladığını ancak sonuç alınmasının beş ülkenin veto hakkına bağlı olduğunu belirtti. Başkan, "Birleşmiş Milletler toplanıyor, ülkeler burada seslerini duyurmak için bir zemin buluyor ama hepsi bu kadar, sonuç yok. Sonuç, o veto hakkı olan beş ülkeye bağlı." ifadelerini kullandı.
"Dünya beşten büyüktür" vurgusunu hatırlatan Destici, veto hakkının Birleşmiş Milletler'i "etkisiz ve saygınlığı olmayan bir kuruluş" haline getirdiğini söyledi ve zincirin kırılmasının gerektiğini belirtti.
Erdoğan'ın BM konuşması ve Doğu Akdeniz
Destici, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 80. BM Genel Kurulu'ndaki konuşması için şükranlarını sundu ve konuşmanın kuruldaki en öne çıkan konuşmalardan biri olduğunu ifade etti. Erdoğan'ın Doğu Akdeniz ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınması çağrısını "çok kıymetli" olarak niteledi.
Gazze, İspanya örneği ve İslam dünyasına eleştiri
Gazze'de yaşananlara ilişkin değerlendirmesinde Destici, İslam ülkelerinin sessiz kaldığını vurguladı. İspanya'nın aldığı önlemleri örnek göstererek, "İspanya, Madrid'den çıkardığı kraliyet kararnamesiyle İsrail'e silah ambargosu uyguladı. 700 milyon avroluk roket sistemi anlaşmasını çöpe attı. Yahudi yerleşimlerinden ürün ithalatını yasakladı, İsrailli bakanlara ülkeye giriş yasağı getirdi, büyükelçisini geri çekti." sözlerini aktardı.
Destici, bu adımlarla İspanya'nın sonuç alırken İslam dünyasının ise "sıfır icraat" ile kınama metinlerinde kaldığını ifade etti.
TBMM yeni yasama yılı ve çocuklarla ilgili düzenlemeler
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yeni yasama yılının 1 Ekim'de başlayacağını anımsatan Destici, toplumun beklentileri arasında "suça sürüklenen çocuklar" olarak tanımlanan ve çeteler tarafından kullanılan çocuklara yönelik yeni ceza düzenlemelerinin olduğunu söyledi: "Evlatlarımızı kaybetmek istemiyoruz."
Ayrıca Destici, "ahlaki terör" olarak tanımladığı eğilimlere karşı toplumun korunması gerektiğini belirterek, sapkınlığa özendirecek davranışlarda bulunanlarla, sözde şarkıcılarla, dizilerle, dizi yapımcılarıyla, senaristlerle mücadele edecek yeni yasal düzenlemelerin şart olduğunu vurguladı.