DOLAR
42,69 0%
EURO
50,15 0%
ALTIN
5.897,7 0%
BITCOIN
3.790.486,84 1,44%

Cevdet Yılmaz açıkladı: 2026-2028 Orta Vadeli Program yayımlandı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Resmi Gazete'de yayımlanan 2026-2028 Orta Vadeli Programı'nı açıkladı; enflasyon, büyüme, cari denge ve rezervlerdeki gelişmeler paylaşıldı.

Yayın Tarihi: 08.09.2025 11:10
Güncelleme Tarihi: 08.09.2025 11:10

Cevdet Yılmaz açıkladı: 2026-2028 Orta Vadeli Program yayımlandı

Orta Vadeli Program ilanı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2026-2028 dönemini içeren Orta Vadeli Program'ı (OVP) açıkladı.

Yılmaz, hazırlık sürecinde ortak akıl ve katılımcı bir anlayışın esas alındığını ve programın ilgili tüm taraflarla istişare edilerek hazırlandığını belirtti. Açıklamada, "Cumhurbaşkanımızın güçlü siyasi iradesiyle ortaya koyduğumuz ve koordineli bir şekilde hayata geçirdiğimiz ekonomi programımız başarıyla uygulanmaktadır. Bunun somut sonuçlarını da hep birlikte görüyoruz." ifadeleri öne çıktı.

Makroekonomik görünüm

Enflasyon ve dezenflasyon süreci

Programın ana odağında yer alan enflasyonla mücadele kapsamında, Haziran 2024'ten itibaren kesintisiz bir dezenflasyon sürecine girildiği vurgulandı. Yılmaz, olumsuz dışsal koşullara rağmen dezenflasyon sürecinin kararlılıkla sürdürüldüğünü ve enflasyon oranının toplam 42,5 puan gerilediğini kaydetti. Beklenti olarak eylül ve yılın geri kalanında dezenflasyon sürecinin sürmesi öngörülüyor.

Yılmaz, bu dönemde yaşanan çok sayıda olumsuz gelişmeye rağmen temel makro politika yaklaşımından sapma olmadığını belirterek, "Türkiye ekonomisi dayanıklı ve dengeli görünümünü korumaktadır" değerlendirmesinde bulundu.

Büyüme ve cari denge

Açıklamada, 2024 yılı genelinde ekonominin dezenflasyon sürecine uyumlu şekilde ılımlı seviyelerde ve dengeli biçimde %3,3 oranında büyüdüğü, ekonominin 15 yıl boyunca kesintisiz büyümesini sürdürdüğü ifade edildi. 2024'ün ilk yarısı itibarıyla milli gelir büyümesinin %3,6 olduğu bildirildi.

Cari işlemler açığına ilişkin olarak, Haziran 2024'te açık 20,2 milyar dolara gerileyerek milli gelirin %1,7'sine düştü; 2025 Haziranında ise cari açığın 18,9 milyar dolara inerek milli gelire oranının %1,3 seviyesine gerilediği vurgulandı.

Dış finansman, rezervler ve risk primi

Yılmaz, düşük cari işlemler açığının dış finansman ihtiyacını belirgin şekilde azalttığını belirtti. Son iki yılda KKM hesaplarının toplam mevduat içindeki payının %26,2'den %1,7'ye gerilediğini ve 23 Ağustos itibarıyla açma ve vade uzatma uygulamasının sonlandırılmasıyla 2026 içinde bu hesapların tamamen kapanacağını aktardı.

Brüt rezervlerin son iki yılda yaklaşık 80 milyar dolar artarak Ağustos ayı sonu itibarıyla 178,4 milyar dolar seviyesine ulaştığı; risk priminin 5 Eylül itibarıyla 270 seviyesinin altına gerilediği bildirildi.

Hedefler ve ekonomik dönüşüm

Yılmaz, enflasyonda kesintisiz düşüş, dengeli büyüme, cari açıkta iyileşme, Türk lirasına artan güven, tarihi yüksek rezervler ve gerileyen risk primiyle ekonomi politikalarının somut ve kalıcı sonuçlar ürettiğini söyledi. Buna bağlı olarak 2025 yılı sonu itibarıyla aşağıdaki hedeflerin gerçekleşeceği öngörülüyor:

  • Milli gelir büyüklüğünün ilk defa 1,5 trilyon dolar'ı aşması,
  • Kişi başı gelir'in ilk defa 17 bin dolar'ın üzerine çıkması,
  • Dünya Bankası sınıflamasına göre yüksek gelirli ülkeler grubuna girmek.

Bu gelişmelerle birlikte Türkiye'nin 2025 yılı sonu itibarıyla nominal dolar bazında dünyanın 16'ncı, Avrupa'nın 6'ncı büyük ekonomisi konumunda olacağı belirtildi.

Küresel görünüm ve emtia beklentileri

Yılmaz, Uluslararası Para Fonu (IMF) projeksiyonlarına atıfta bulunarak, küresel büyümenin 2025'te %3, 2026'da %3,1, 2027-2028'de ise %3,2 civarında dengeleneceğinin öngörüldüğünü aktardı. Dünya ticaret hacminin 2025'te %2,6, 2026'da %1,9 olarak tahmin edildiğini ve artan korumacılığın büyüme ile ticaret arasındaki makası açtığını vurguladı.

Enerji ve gıda fiyatlarındaki dalgalanmaların Türkiye'yi doğrudan etkilediğine dikkat çeken Yılmaz, IMF projeksiyonlarına göre 2025-2026 döneminde enerji ve diğer temel emtia kalemlerinde yatay ve ılımlı bir seyir beklendiğini; bunun maliyet baskılarını azaltarak enflasyonla mücadeleyi ve cari işlemler dengesini olumlu etkileyeceğini belirtti.

(Sürecek)

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı