Çanakkale Türküsü ile ilgili yeni bir kayıt, Türk müziği tarihine önemli bir katkı sağlıyor. Muzaffer Sarısözen'in 1952 yılında Kastamonu'da derlediği bu türkü, aslında 1938'de Kerkük'te alınmış bir taş plak kaydına sahip. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından yürütülen "Irak Türklerinin Son Yüzyılı" projesi sayesinde bu yeni bilgilere ulaşıldı.
YTB, projenin kapsamı içinde, yapımcı yazar Ömer Beyoğlu ve ekibi ile Irak'ta üç yıl süren detaylı bir inceleme yürüttü. Bu süreçte, Kerkük ve çevresinde yapılan araştırmalar, 1938 yılındaki kaydın Ali Merdan Leylanlı tarafından alındığını ortaya koydu. Taş plak kaydının ise Irak Devlet Radyosu arşivinde yer aldığı belirtildi.
Beyoğlu, "Çanakkale Türküsü"nün ilk kez Muzaffer Sarısözen tarafından kayıtlara geçtiğini; ancak bu kaydın, önceki bilgilerle çelişen bir şekilde 1938 yılına dayandığını ifade etti. Proje kapsamında, 1961'de Kerkük'te İzzettin Nimet ve 1970'de Erbil'de Hacı Taha Benna tarafından kaydedilen diğer versiyonlar da derlenerek "Irak Türk Müziği" albümüne dahil edildi.
Beyoğlu, YTB’nin himayesinde yapılan sözlü tarih çalışmalarının Kırım, Ahıska ve Irak Türkleri'ni de kapsadığını anlattı. "Bu çalışmada, Türk ordusunun 1918 yılında Musul'dan çıkmasından itibaren 100 yıllık bir perspektifi sunmayı amaçlıyoruz" dedi.
Kerkük'teki kayıtla ilgili olarak Beyoğlu, "Kayıtların içeriğini ilk başta bilmiyorduk; ancak oraya gittiğimizde bu kayıtların önemini anladık. Bu eser, Çanakkale’nin ruhunu Kerkük'e bağlıyor ve Türk milletinin tarihi boyunca hissettiği duyguları da yansıtıyor" şeklinde konuştu.
Albümde, Mehmet Özbek, Aysun Gültekin ve Muzaffer Ertürk gibi önde gelen sanatçılar yer alıyor. Beyoğlu, bu kayıtların kaybolma riski taşıyan bir arşivde bulunduğunu belirterek, "Kerkük’ün kalbi Çanakkale’de atıyordu; bu sanat eseri bunun tescilidir" dedi.
Ayrıca, projenin kamuoyuna tanıtılması için büyük bir lansman düzenlenecek ve belgesel ile kitapların Bakanlık yayını olarak yayımlanacağı açıklandı. Beyoğlu, Kastamonu ve Kerkük'te kaydedilen türkülerinin melodilerinin benzer olduğunu ve sözlerinde bazı farklılıklar bulunduğunu da vurguladı.
Çanakkale Deniz Zaferi ile özdeşleşen Muzaffer Sarısözen'in 1952'de Kastamonu'da derlediği Çanakkale Türküsü'nün, 1938'de Kerkük'te alınmış taş plak kaydı ortaya çıkarılarak, Türkiye'de repertuvara dahil edildi.
Çanakkale Deniz Zaferi ile özdeşleşen Muzaffer Sarısözen'in 1952'de Kastamonu'da derlediği Çanakkale Türküsü'nün, 1938'de Kerkük'te alınmış taş plak kaydı ortaya çıkarılarak, Türkiye'de repertuvara dahil edildi.