Boeing'in Türkiye tedarikleri 2 milyar doları geçti
Tedarik ağı ve sanayi iş birlikleri
Boeing Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Ayşem Sargın, Boeing’in Türk havacılık sanayisinden bugüne kadarki toplam tedarik hacminin 2 milyar doları aştığını açıkladı. Sargın, Boeing ile Türkiye arasındaki ilişkinin 80 yılı aşkın köklü bir geçmişe dayandığını belirterek, Türkiye'nin şirket için sadece bir büyüme pazarı olmadığını; aynı zamanda endüstriyel, mühendislik ve teknolojik kabiliyetler açısından kritik bir kaynak ülke olduğunu vurguladı.
Sargın, Türkiye'deki tedarikçi ağının Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Kayseri ve Eskişehir gibi şehirlerde faaliyet gösteren 20'den fazla şirketi kapsadığını, Türk tedarikçilerin 737'den 787'ye kadar yeni nesil ticari uçaklara ve Chinook ile P-8 gibi savunma platformlarına bileşen sağladığını aktardı. Tedarikçi Geliştirme Programı aracılığıyla Türk şirketlerinin küresel sertifikasyon standartlarına ulaşmalarına destek verildiği ve bunun ülke ihracatına çarpan etkisi yapacağı ifade edildi.
Eğitim, Ar-Ge ve teknoloji yatırımları
Sargın, Boeing’in eğitim ve kapasite geliştirme yatırımlarının sürdüğünü belirterek İstanbul'da FIRST Scandinavia ve Bilim Kahramanları Derneği ile ortak kurulan Newton Uçuş Akademisi'nin 13-16 yaş arası gençlere STEM tabanlı havacılık eğitimi sunduğunu, akademinin tam hareketli uçuş simülatörleri ve uygulamalı öğrenme deneyimleri ile donatıldığını söyledi. Bu girişimlerin, havacılık ve uzay alanında yeni nesil yetenekleri desteklemeye yönelik olduğu vurgulandı.
Ayrıca 2018'de İstanbul Teknopark'ta açılan Mühendislik ve Teknoloji Merkezi'nin Boeing'in dünyada sınırlı sayıda konumda bulunan bu tür merkezlerinden biri olduğu, merkezde görev yapan yaklaşık 100 mühendis'in küresel ürün geliştirmeye katkı sağladığı ve Türkiye'nin gelecekteki havacılık liderliği kapasitesini güçlendirdiği ifade edildi.
Sürdürülebilirlik ve yeni enerji çözümleri
Sargın, Boeing'in sürdürülebilirlik hedeflerini uluslararası hedeflerle uyumlu olarak desteklediklerini belirtti. Vizyonlarının filo yenilemesi, ileri teknoloji, yenilenebilir enerji ve sürdürülebilir yakıtlar, operasyonel verimlilik ile piyasa temelli önlemleri kapsayan çok boyutlu bir yaklaşım üzerine kurulu olduğunu söyledi. Yeni nesil uçakların (787 Dreamliner, 777X ve 737 MAX) yerini aldıkları modellere göre %20-30 daha fazla yakıt verimliliği sağladığına dikkat çekildi.
Sargın, sürdürülebilir havacılık için SAF'ın önümüzdeki 30 yılın en etkili çözümü olduğunu, fosil yakıt içermeyen SAF'ın yaşam döngüsü karbon emisyonlarını geleneksel yakıtlara kıyasla yüzde 80’e kadar azaltabildiğini belirtti. Boeing'in yeşil hidrojen, elektrikli uçuş ve tam otonom elektrikli hava taksileri gibi yeni enerji çözümlerine yatırım yaptığı, Wisk ile yürütülen ortak girişimlerde 2010'dan bu yana 1750'den fazla başarılı test uçuşu gerçekleştirildiği aktarıldı. Ayrıca NASA ve GE Aerospace ile Saab 340 test uçağına entegre edilen 1 megavat hibrit elektrikli uçuş sistemi geliştirme çalışmalarının sürdüğü bildirildi.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından getirilen SAF zorunluluğunun sürdürülebilir havacılığa geçişte önemli bir adım olduğu, Türkiye'nin stratejik konumu, güçlü hava yolu şirketleri ve büyük havalimanı altyapısı nedeniyle SAF'ın bölgesel ölçeklendirilmesinde kilit rol oynayabileceği ifade edildi. Boeing, Türkiye Sürdürülebilir Havacılık Platformu (TSAA) aracılığıyla SAF ham madde tedarikine yönelik analizler yaparak yerli biyokütle potansiyelini değerlendirdiklerini aktardı.
Son olarak Sargın, Boeing ile Türkiye arasındaki ilişkinin 1945'te ilk DC-3 teslimiyle başladığını, bu yıl ilişkinin 80. yıl dönümünü kutladıklarını ve ortaklığın karşılıklı fayda temelinde önümüzdeki on yıllarda daha da derinleşmesine kararlı olduklarını belirtti.
Boeing Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Ayşem Sargın, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
