BM Sözcüsü Shamdasani: Gazze'de gazetecilerin öldürülmesi dünyayı şoke etmeli
Shamdasani: Sessizlik yerine hesap sorma ve adalet talebi
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Ofisi Sözcüsü Ravina Shamdasani, Gazze'de gazetecilerin öldürülmesinin "dünyayı şoke etmesi" gerektiğini belirterek bunun şaşkın bir sessizliğe yol açmaması, tersine hesap sormaya ve adalet talep etmeye sevk etmesi gerektiğini söyledi.
Shamdasani, AA muhabirinin İsrail ordusunun Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta yer alan Nasır Hastanesi'ne düzenlenen ve 4'ü gazeteci, biri arama kurtarma ekibi çalışanı olmak üzere en az 15 Filistinlinin yaşamını yitirdiği bildirilen saldırıya ilişkin sorusunu yazılı yanıtladı.
Shamdasani, yaptığı değerlendirmede İsrailli yetkililerin savaş ve kıtlık koşulları altında uluslararası gazetecilerin Gazze'ye girişine izin vermemeye devam ettiğini kaydetti. Ayrıca 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de en az 247 Filistinli gazetecinin öldürüldüğünü hatırlattı.
BM sözcüsünün vurguladığı önemli nokta şu ifadeydi: "Bu gazeteciler, uluslararası toplumun gözleri ve kulakları; onların korunmaları gerekir. Onların ve sayısız diğer sivilin öldürülmesi bağımsız olarak araştırılmalı, derhal soruşturulmalı ve adalet sağlanmalı. Gazeteciler hedef değildir. Hastaneler hedef değildir."
Nasır Hastanesi saldırısına ilişkin bilgiler
Haberde aktarılanlara göre İsrail ordusu, bu sabah Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'ne iki ayrı saldırı düzenledi. İkinci saldırı Mısır televizyonunun canlı yayınına yansırken, görüntülerde ilk saldırıda ölen ve yaralananları tahliye etmeye çalışan sivil arama kurtarma ekibi ile görüntü almaya çalışan gazetecilerin hedef alındığı iddiası yer aldı.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı'nın yazılı açıklamasında, Nasır Hastanesi'ne düzenlenen saldırılarda 4'ü gazeteci, 1'i arama kurtarma ekibi çalışanı olmak üzere en az 15 Filistinlinin hayatını kaybettiği ve çok sayıda kişinin yaralandığı bildirildi.
Shamdasani'nin değerlendirmesi, ölümlerle ilgili bağımsız soruşturma çağrısı ve gazetecilerin ile sağlık kurumlarının korunması yönündeki uyarısı, uluslararası toplumun olaylara ilişkin sorumluluk ve denetim taleplerini yeniden gündeme taşıdı.