Finansal Risklere Karşı Yenilenebilir Enerji Yatırımları
Borsa İstanbul'da işlem gören BIST 100 endeksi altındaki şirketler, finansal riskleri minimize etmenin yollarını ararken, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji yatırımlarının önemini fark etmeye başlıyor.
SEFiA’nın Raporu Dikkat Çekiyor
Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA) tarafından yayımlanan "Atıl Varlık Riski ve Fosil Yakıt Yatırımlarından Çekilme Eğilimi: BIST 100 Örneği" başlıklı rapor, fosil yakıtlardan çekilmenin sermaye piyasalarına olan etkilerini masaya yatırdı. Raporda, büyük varlık yönetim şirketlerinin fosil yakıtlardan yatırım çekmesi, finansal piyasalarda giderek yaygınlaşan bir eğilim olarak değerlendiriliyor.
Karbon Riskine Maruz Kalma Oranı Yüksek
Fosil yakıtlara yönelik yatırım yapmayan sermayenin büyüklüğünün, Türkiye’deki piyasalara yapısal riskler getirdiği vurgulandı. Raporda, Londra, Sao Paulo, Moskova, Avustralya ve Toronto borsalarının piyasa değerinin %20 ila 30'unun fosil yakıt yatırımları ile ilişkili olduğu belirtildi. Türkiye'de BIST 100 endeksinin karbon riskine maruz kalma oranı ise %11,3 olarak hesaplandığı açıklandı.
BIST 100 içindeki %11.3'lük oranın, %7.3'ü doğrudan fosil yakıt yatırımları olan firmalardan, %4'ü ise hem fosil hem de yenilenebilir enerji yatırımları isteyen firmalardan kaynaklandığı görüldü. Fosil yakıtlardan gelen riskler, iklim değişikliğine bağlı gelişmelere bağlı olarak daha da artıyor.
2053 Hedefleri İçin Somut Planlar Gerekiyor
Borsa İstanbul'daki ilk 30 şirketin iklim karnelerinin incelendiği çalışmaya atıfta bulunan rapor, bankacılık dışı 26 firmanın %44 olan "yüksek ve ciddi yüksek riskli" oranının 2022 yılı itibarıyla %38'e gerilediğini, "düşük riskli" şirket oranının ise %19'dan %8'e düştüğünü belirtti. Ancak, şirketlerin 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefini destekleyecek planlarının eksikliği endişe veriyor.
Yatırımcıların Rolü ve Geleceğe Bakış
SEFiA Direktörü Bengisu Özenç, bu durumu değerlendirerek, iklim hedefleri ve karbonsuzlaşma çabaları çerçevesinde Türkiye'deki finansal dönüşümün kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Özenç, "Yatırımcıların mevcut küresel eğilimlere yanıt verebilmesi için fosil yakıt yatırımlarını azaltarak enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji projelerine yönelmesi gerekiyor. Aksi takdirde, temerrütler ve atıl varlık olasılığı Türk bankacılık sektörünü olumsuz etkileyebilir." şeklinde konuştu.