Batılı uzmanlar Gazze'deki durumu değerlendirdi
Batılı uzmanlar, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten beri Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları sonucu ortaya çıkan insani krize dikkat çekerek, uygulanan politikalara 'soykırım' tanımlamasıyla yaklaşılması gerektiğini ve bu durumun durdurulması için uluslararası birliğin güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Uzmanlar, bölgede temiz su, gıda, ilaç ve güvenli alan eksikliğiyle karşı karşıya kalan Filistinlilerin hayatlarının tehlikede olduğunu vurguladı; ölenlerin sayısının 65 bini aştığı bildirildi.
Görüşlerde ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi yapısının bu tür krizlere müdahaleyi sağlayacak şekilde değişmesi gerektiği, ve bölgede yükselen ideolojik söylemlerin zulümlere kılıf sağladığına dair uyarılar yer aldı.
Tasmina Ahmed Sheikh: 'Netanyahu'nun durdurulması gerekiyor'
İskoç siyasetçi ve avukat Tasmina Ahmed Sheikh, hakkında tutuklama emri bulunan Başbakan Binyamin Netanyahu'ya yönelik küresel müdahalenin yetersiz kaldığını belirterek, 'Bu çılgınlık durdurulmalı, uluslararası hukukun bu apaçık ihlaline son verilmeli ve bunu yapmak için açıkça Netanyahu'nun durdurulması gerekiyor.' dedi. Sheikh, her geçen saniyenin hayat kaybına yol açtığına dikkat çekti ve 'Gazze, güvenli değilse dünyada güvenli hiçbir ülke veya yer yoktur.' görüşünü paylaştı.
Sheikh, ayrıca Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun, daimi konsey üyelerinin sorumluluklarına ilişkin değişimi zorlaması gerektiğini ifade etti.
Türkiye'ye katılım çağrısı
Sheikh, Türkiye'nin Gazze ve Suriye'deki insani yardım çabalarını överek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın girişimlerini hatırlattı ve 'Tüm Müslümanlar ve tüm Müslüman ülkelerden her an öldürülen Müslüman kardeşlerimiz için doğru olanı yapmalarını ve Türkiye'nin çabalarına katılarak hayatları ve insanlığı kurtarmalarını' istedi.
Paula Gil Leyva: 'İnsani yardım askerileşiyor'
Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) İspanya Başkanı Paula Gil Leyva, Gazze'de halkın büyük acı çektiğini, tahliye emirleriyle birlikte orta ve güney bölgelerde yaşam alanı kalmadığını belirtti. Leyva, yardım girişimlerinin giderek askerileştiğine dikkat çekerek, bazı insani kuruluşların yiyecek arayanlar için 'ölüm tuzağı' haline geldiğini söyledi.
Gıdaya, temiz suya ve ilaca erişimin olmadığına, sağlık sisteminin büyük ölçüde çöktüğüne işaret eden Leyva, 'Dünyadaki tüm siyasi liderlerden harekete geçmelerini ve bu soykırımı durdurmalarını istiyoruz çünkü doktorlar ve hemşireler olarak biz bunu yapamayız.' diye konuştu. Leyva, yeterli insani yardımın sağlanması, acil ve sürdürülebilir ateşkes sağlanması gerektiğini vurguladı.
Paul Williams: 'Yahudi aşırıcılığına da dikkat çekilmeli'
'Blogging Theology' Platformu Kurucusu ve Direktörü Paul Williams, Batı Şeria ve Gazze'deki zulme karşı daha geniş bir uluslararası birlik gerektiğini belirtti. Williams, dini ve siyonist aşırılığın Batı medyasında sıklıkla göz ardı edildiğini savunarak, aşırıcı Yahudilerin eski Ahit pasajlarını ideolojik gerekçe olarak kullandıklarını ifade etti.
Williams, 'Yahudi aşırıcılığı ve dini aşırılığı ele almamız gerekiyor. Müslüman aşırıcılığı değil Yahudi aşırıcılığı zulümlere ideolojik kılıf sağlıyor. Bu yüzden bu konuda çok açık olmalıyız. Yahudilerden nefret etmek değil, temelde bu çarpık din biçiminin insanları öldürmek için kullanıldığı için eleştirmeliyiz.' sözleriyle görüşünü özetledi.
Uzmanların ortak çağrısı olarak, Gazze'deki insani krizin derinleştiği, uluslararası toplumun birlik içinde hareket etmesi gerektiği ve mevcut yapılar değişmeden benzer krizlerin önlenemeyeceği yönünde uyarılar öne çıktı.
Batılı uzmanlar, İsrail’in saldırıları altındaki Gazze’de uygulanan soykırımın ve Başbakan Binyamin Netanyahu'nun durdurulması gerektiğini, bu zulme karşı küresel olarak daha büyük bir birliğe ihtiyaç duyulduğunu belirtti. “Blogging Theology” Platformunun Kurucusu ve Direktörü Paul Williams, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
