Bakan Güler Polatlı'da Mehmetçiklerle bir araya geldi
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, 2025'in son gününde Polatlı'daki Topçu ve Füze Okulu Komutanlığında inceleme ve denetlemelerde bulunarak personelle bir araya geldi. Ziyarette Genelkurmay Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Metin Tokel da yer aldı.
2025 değerlendirmesi ve yeni yıl mesajı
Bakan Güler, 2025 yılının savunma ve güvenlik açısından yoğun faaliyetlerle geçtiğini, aynı kararlılık ve motivasyonla 2026 yılına girmenin heyecanını yaşadıklarını söyledi ve yeni yılı kutladı. 2025 boyunca Türk Silahlı Kuvvetlerinin milletin ve ülkenin güvenliği için büyük özveriyle çalıştığını, görevlerini kararlılıkla yerine getirdiklerini vurguladı.
Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ülkemizin güvenliğinin en sağlam teminatıdır ifadesiyle ordunun köklü tarihi, disiplin ve muharebe kabiliyetine dikkat çeken Güler, nitelikli insan kaynağı, etkin eğitim ve çağın gereklerine uygun doktrinlerin bu gücün temelini oluşturduğunu söyledi. Topçu ve Füze Okulu Komutanlığını, kara kuvvetlerinin ateş gücünü şekillendiren ve komutan ile uzman personeli yetiştiren stratejik bir eğitim merkezi olarak tanımladı.
Modern harp ortamı ve yerli teknoloji vurgusu
Bakan Güler, modern harp ortamının uzun menzil, yüksek hassasiyet ve süratli karar almayı zorunlu kıldığını belirterek, topçu ve füze unsurlarının caydırıcılık, operasyonel etkinlik ve sahadaki başarı açısından belirleyici olduğunu söyledi. Alınan nitelikli eğitimle personelin bu sorumluluğu yerine getirdiğini, yerli ve milli teknolojinin ordunun gücüne güç kattığını ifade etti.
Terörle mücadelede 2025'in önemi
Güler, 2025 yılının Türk Silahlı Kuvvetlerinin terörle kararlı mücadelesinin somut neticelerinin alındığı kritik bir dönüm noktası olduğunu belirtti. Yurt içinde ve sınır ötesinde yürütülen operasyonlarla terör örgütlerinin hareket kabiliyetinin, barınma, lojistik ve insan kaynağı imkanlarının büyük ölçüde sınırlandırıldığı kaydedildi. Bu başarıların, Terörsüz Türkiye hedefinin başlangıcına imkan tanıyan bir zemin oluşturduğu ifade edildi.
Bakanlık önceliklerinin personelin en iyi şartlarda yetişmesi, eğitim altyapılarının sürekli geliştirilmesi ve yerli-milli savunma sanayiinin eğitim süreçlerine entegre edilmesi olduğunu vurguladı. Bu başarının asli mimarları olarak şehitler, gaziler, istihbarat, jandarma, emniyet ve korucular ile milletin desteği anıldı.
SDG, bölgesel ilişkiler ve hudut güvenliği
Bakan Güler, sınırlar boyunca terör koridoru oluşturulmasına izin verilmediğini, sağlanan askeri üstünlüğün diplomasiyle desteklendiğini belirtti. Komşu Suriye ile yeni yönetimle kurulan ilişkiler ve Irak ile tesis edilen iş birliği mekanizmalarının ortak güvenlik anlayışını güçlendirdiğine dikkat çekti.
Artık SDG’nin 10 Mart Mutabakatı’na uygun şekilde yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirmesi sürecin başarısı açısından vazgeçilmez bir gerekliliktir, dedi ve devletin bu konudaki duruşunun net olduğunu, PKK/YPG/SDG başta olmak üzere hiçbir terör örgütünün bölgedeki faaliyetlerine ve oldubitti oluşturmasına müsaade edilmeyeceğini vurguladı. Sürecin ilgili kurumlarla koordineli ve Suriye yönetimiyle yakın diyalog halinde temkinli ve akılcı bir şekilde yönetildiği ifade edildi.
Bölgesel hak ve menfaatler, dış ilişkiler
Terörle mücadele ve hudut güvenliğine ek olarak Mavi ve Gök Vatan’daki hak ve menfaatlerin kararlılıkla korunduğu belirtildi. Yunanistan ile iyi ilişkilere ve kazan-kazan anlayışına önem verildiği, ancak Kıbrıs, Ege ve Doğu Akdeniz’de hukuksuz oldubitti girişimlerine karşı hakların korunacağı vurgulandı. Türkiye’ye rağmen atılacak adımlara müsaade edilmeyeceği ifade edildi.
Uluslararası katkılar ve devlet anlayışı
Güler, Türkiye’nin bölgesel ve küresel barışa yönelik inisiyatifleriyle müzakere masalarında aranan bir üye olduğunu, Türk Silahlı Kuvvetlerinin uluslararası görev ve misyonlarda barış ve istikrara katkı sağladığını söyledi. Kıbrıs’tan Azerbaycan iş birliğine, Kosova KFOR görevinden Katar ve Libya faaliyetlerine, Somali’deki çalışmalara kadar pek çok coğrafyada sürdürülen faaliyetlerin ülkenin gücüne katkı sağladığı belirtildi.
Devlet ebed müddet anlayışımız nedeniyle üstlenilen sorumluluğun bilinciyle personelin yeni yılda da ülkenin güvenliğine katkı sunmaya devam edeceğine inandığını ifade eden Güler, tarihsel devlet büyüklerini ve şehitleri saygıyla andı. Şehitler ve gaziler ile ailelerine minnet ve şükranlarını sundu, görevi başındaki personele başarı dileklerinde bulundu ve yeni yıl temennilerini iletti.
Bakan Güler: "SDG’nin 10 Mart Mutabakatı’na uygun şekilde yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirmesi vazgeçilmez bir gerekliliktir"