Bakan Hakan Fidan, 16. Büyükelçiler Konferansı’nda Türkiye’nin dış politika önceliklerini açıkladı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı tarafından "Barış, İstikrar ve Refah Üreten Dış Politika" temasıyla düzenlenen 16’ncı Büyükelçiler Konferansı’nın açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Konuşmada Türkiye’nin bölgesel ve küresel düzeyde izlediği strateji, sahadaki uygulamalar ve önümüzdeki dönem hedefleri detaylandırıldı.
Vizyon ve diplomat profili: Çok yönlü stratejistlik
Fidan, günümüz diplomasi ortamında ticaret, finans, enerji, teknoloji ve göç gibi alanların hibrit güvenlik unsurlarına dönüştüğünü belirterek, modern diplomatın "muhtelif alanlarda stratejik hakimiyet" sahibi olması gerektiğini vurguladı. Buna dayanarak, uzun erimli ve vizyoner bir bakış açısıyla dünyayı okuma pratiğinin önemine dikkat çekti.
"Günümüzün diplomat profili, muhtelif alanlarda stratejik hakimiyet gerektirmektedir."
Türkiye vizyonu: 360 derece perspektif ve 'Türkiye Yüzyılı'
Bakan, Türk dış politikasının merkezinde bağımsız ve milli bir vizyon bulunduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı tarafından işaret edilen "Türkiye Yüzyılı" hedefi çerçevesinde, yakın coğrafyada güvenlik ve refah üreten, uluslararası arenada rekabet gücünü artıran bir Türkiye inşa etme hedefinin sahadaki uygulamalarla güçlendirildiğini belirtti.
"Türkiye’nin her daim söyleyecek özgün bir sözü, masaya koyacak kendi doktrini olacaktır."
Filistin ve Gazze: İlkeli duruşun etkisi
Fidan, 7 Ekim 2023’ten sonra Gazze’de yaşananların küresel vicdanda önemli bir etki yarattığını belirterek, Türkiye’nin ateşkes çabalarında ve uluslararası kamuoyunu etkilemedeki rolüne dikkat çekti. Batı başkentlerinde dahi iki devletli çözümün kabul görmesinde Türk diplomasisinin ısrarlı ve ilkeli duruşunun payının büyük olduğuna vurgu yaptı.
"Filistin meselesinde izlediğimiz ilkeli tutum, ateşkesin sağlanmasında başat rol oynadı." Bakan, kalıcı barış için uzun bir yol olduğunu ve iki devletli çözüm vizyonunun sabırla sürdürüleceğini ifade etti.
Rusya-Ukrayna süreci: İstanbul'un arabuluculuğu
Rusya-Ukrayna savaşının dördüncü yılına değinen Fidan, Türkiye’nin savaşın diplomasi masasında sona ermesi için yoğun çaba gösterdiğini anlattı. İstanbul’un halen tarafların teknik düzeyde bir araya gelebildiği yegâne platform olma özelliğini koruduğunu vurguladı.
"Savaşın kazananı, adil bir barışın ise kaybedeni olmaz."
Suriye değerlendirmesi: 15 yıllık sınav ve 8 Aralık 2024 dönüm noktası
Bakan, Suriye konusunda geriye dönüp bakıldığında son 15 yılda tarihin en zorlu sınavlarından biriyle karşılaşıldığını söyledi. "Geriye dönüp baktığımızda, son 15 yılda Suriye sahasında tarihin en zorlu sınavlarından birini verdik. Bunun siyasi ve ekonomik maliyetini ödedik; ancak insanlık onurundan taviz vermedik."
Fidan, 8 Aralık 2024 tarihini Suriye halkı için yeni bir umut sayfasının açıldığı bir milat olarak nitelendirdi ve dış müdahalelerden arınmış, istikrarlı bir Suriye’nin bölge için değer taşıyacağını belirterek Türkiye’nin Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğini söyledi.
Bölgesel ve uluslararası girişimler: NATO, Türk Dünyası ve çok taraflılık
Bakan, Türkiye’nin Türk Devletleri Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası platformlardaki etkin rolüne değindi. Ayrıca Türkiye’nin 2026’da NATO Zirvesi’ne ev sahipliği yapacağını ve bu zirvenin ittifakın birlik ve dayanışması açısından tarihi bir buluşma olacağını belirtti. Hazırlıkların titizlikle sürdürüldüğünü aktardı.
Konuşma, Türkiye’nin hem bölgesel krizlere müdahalede hem de küresel meselelerde yönlendirici ve arabulucu bir rol üstlenme stratejisinin devam edeceğine dair net bir mesaj içerdi.
Bakan Fidan: "Türkiye’nin her daim söyleyecek özgün bir sözü, masaya koyacak kendi doktrini olacaktır"