Azerbaycan'da 1918 Katliamının Yıldönümü
Azerbaycan'da, Ermeni çeteler tarafından 1918'de gerçekleştirilen katliamın kurbanları, "Azerbaycanlıların Soykırımı Günü" olarak anılan bir günde yad ediliyor. Bu trajik olayda yaklaşık 50 bin kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor ve bu, ülke tarihinin en acı olaylarından biri olarak değerlendirilmekte.
Ermeni Tehditinin Arkasındaki Tarihsel Süreç
20. yüzyılın başlarında Çar Rusyası'nın son dönemlerinde, Azerbaycan'a yerleşen Ermeniler otorite boşluğundan yararlanarak yerel halkı hedef aldı. 1905'ten itibaren örgütlenen Ermeniler, Azerbaycanlıları sindirmek amacıyla Bakü başta olmak üzere birçok bölgede karışıklıklar çıkardılar.
Bolşevik İktidarı ve Katliam
1917'de Rusya'da yaşanan devrimle çarlık rejiminin yıkılması sonrası, Bolşevikler Azerbaycan'da yönetimi ele geçirdi. Bolşevik lider Stepan Şaumyan, Ermeni çetelere maddi destek sağlayarak Azerbaycanlılara yönelik saldırıları artırdı.
Ermeni ve Bolşevik İşgali
Ermeni ve Bolşevik çeteler, 30 Mart - 3 Nisan 1918 tarihleri arasında Bakü, Şamahı, Guba, Haçmaz, Lenkeran ve diğer bölgelerde 50 bin Azerbaycanlıyı katletti. Bu kanlı dönem, Osmanlı ordusunun Azerbaycan’a müdahale etmesiyle sona erdi.
Resmi Tanıma ve Anma
Azerbaycan'da, 1918'deki bu mezalim ve katliam resmi olarak "soykırım" olarak kabul ediliyor. Merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, 1998 yılında 31 Mart'ı "Azerbaycanlıların Soykırımı Günü" olarak anılmasını içeren bir kararname imzaladı. Mevcut Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de sosyal medya üzerinden katliamın kurbanlarını andı.
Dışlaşma ve Çağrılar
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, bi̇ldiri̇ yayımlayarak 20. yüzyılın başlarındaki etnik nefret ve hoşgörüsüzlük politikalarının sonuçlarına dikkat çekti. Bildiride, "Azerbaycanlıların toprak iddialarını sürdürmekte olan Ermenistan Anayasası, bölgenin barış sürecine en büyük engel" ifadeleri yer aldı.
Uluslararası Talep
Azerbaycan Ombudsmanı Sabina Aliyeva, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlara gönderdiği mektupta, "1918'de işlenen suçların soykırım olarak tanınmasını ve tarihi ile hukuki adaletin yeniden sağlanmasını" talep etti.