
Avrupa Birliği (AB), güçlü savunma sanayisine sahip Türkiye ile olan ilişkilerini derinleştirmeye yönelik önemli adımlar atıyor. Krakow merkezli Türkiye Araştırmaları Enstitüsünün Kurucu Başkanı Dr. Karolina Wanda Olszowska, Türkiye'nin savunma alanındaki potansiyelini vurgulayarak, Türkiye'nin özellikle Rusya ile Ukrayna arasındaki barış müzakerelerinde arabulucu rolünün önemine dikkat çekti.
Olszowska, Türkiye'nin yıllara dayanan savunma tecrübesi ve dünya çapında önemli bir silah ihracatçısı olmasının, Türkiye'nin NATO'daki stratejik konumunu güçlendirdiğini belirtti. Ayrıca, Avrupa'nın bu doğrultuda Türkiye'ye yakınlaşmasının nedenleri arasında, Türkiye'nin güçlü ordusu ve savunma sanayisinin, Avrupa'nın güvenliğine sağlayabileceği katkılar yer alıyor.
Polonya'nın Başbakanı Donald Tusk, Türkiye'nin hem Avrupa'nın savunma alanındaki rolüne hem de Ukrayna-Rusya barış sürecine aktif katılım göstermesi gerektiğini ifade etti. Polonya’nın Bayraktar TB2 insansız hava araçlarını satın alması, Türkiye'nin askeri teknolojisine olan ilgiyi artırdı ve iki ülke arasında daha geniş çaplı bir savunma işbirliğinin yolunu açtı.
Dr. Karol Wasilewski, Türkiye’nin barış müzakerelerinde önemli bir rol oynayabileceğini, birçok ülkenin Türkiye’nin desteğine ihtiyaç duyduğunu belirtti. Türkiye'nin, gelecekteki Avrupa güvenlik mimarisinin vazgeçilmez bir parçası olma hedefi de dikkat çekici bir kavram. Eğer ABD'nin NATO'dan çekilmesi söz konusu olursa, bu senaryoda Türkiye'nin rolü daha da belirginleşecektir.
Son olarak, Dr. Aleksandra Maria Spancerska, Türkiye'nin denge politikalarının, NATO’nun doğu kanadındaki güvenlik sorumluluklarını paylaşma fırsatını sağladığını belirtti. Baykar’ın Avrupa'nın öncü savunma sanayi şirketlerinden biriyle gerçekleştirdiği işbirliği anlaşması, Türkiye'nin savunma sanayisindeki potansiyelinin Avrupa'da daha da tanınmasını sağlıyor.