Arap Birliği, İsrail’in Gazze Şeridi’ni işgal etme planını kınadı ve bunu "tüm Arap ülkelerine, ulusal güvenliklerine, siyasi ve ekonomik çıkarlarına karşı açık bir saldırı" olarak nitelendirdi.
Filistin Devleti’nin talebi doğrultusunda, Kahire’de olağanüstü toplanan Arap Birliği Daimi Temsilciler Konseyi, İsrail’in Gazze Şeridi’ni işgal etme planına karşı izlenecek eylem mekanizmalarını değerlendirdi. Toplantıda, uluslararası topluma, Gazze’deki Filistinlilerin maruz kaldığı soykırım ve açlığı durdurması için İsrail’e baskı yapma çağrısı yapıldı.
Arap Birliği, İsrail’in Gazze Şeridi’nde tam askeri kontrol kurma, Filistin halkını yerinden etme ve Kudüs dahil Batı Şeria’da işlediği saldırı, soykırım ve etnik temizlik suçlarını kınayarak, bu planların uluslararası hukuk ve sözleşmelere aykırı olduğunu vurguladı.
Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması için Mısır-Katar arabuluculuğuna destek verildiği belirtildi. Uluslararası topluma, özellikle ABD'ye, İsrail’in soykırım, açlık ve zorla yerinden etme saldırılarını durdurması için baskı yapma çağrısında bulunuldu.
Ayrıca, İsrail’in Gazze ablukasını kaldırması ve BM ile UNRWA işbirliği içinde yeterli insani yardım girişine izin vermesi gerektiği ifade edildi. Açıklamada, açlığın bir "soykırım silahı" olarak kullanılmasının yarısı çocuk olmak üzere 200 Filistinlinin ölümüne yol açtığı, Gazze İnsani Yardım Vakfı adı altında kurulan ölüm tuzaklarının 1500 kişinin ölümü ve binlercesinin yaralanmasına neden olduğu kaydedildi.
Arap Birliği, Filistin Devleti’nin Gazze, Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da tam yönetim sorumluluğunu üstlenebilmesi için Filistin Kurtuluş Örgütü çerçevesinde hukuk, düzen ve silah birliği sağlanmasının önemine dikkat çekti. Cezayir ve Somali’den, BM Güvenlik Konseyi’ndeki görevleri sırasında, İsrail’i ateşkese zorlayacak ve Gazze’ye koşulsuz yardım girişini güvence altına alacak bir karar tasarısı sunma çabalarının sürdürülmesi istendi.
Ayrıca tüm devletlere, İsrail’e silah, mühimmat ve askeri malzeme ihracatını, transferini veya geçişini yasaklama; İsrail ile ekonomik ilişkileri gözden geçirme ve Filistin halkına karşı suç işleyen İsrailli yetkililer hakkında ulusal ve uluslararası düzeyde soruşturma ve kovuşturma başlatma çağrısında bulunuldu. Dünya genelindeki sivil toplum ve insan hakları kuruluşlarına ise, İsrail savaş suçlarına karışan herkesi takip etme ve hesap vermeye zorlama çağrısı yapıldı.