Almanya'da hükümet ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) içinden birçok siyasetçi, hükümetin dış ve güvenlik politikasında köklü değişiklikler yapılması gerektiğini vurguladı. Aralarında milletvekilleri ve eski bakanların da yer aldığı çok sayıda SPD'li siyasetçi, 'manifesto' başlığı altında bir yazı kaleme alarak hükümetten bu alanda reform talep ettiler.
Yazıda, Avrupa'nın istikrarlı barış ve güvenlik düzeninden uzaklaştığına dikkat çekilerek, silahlanma yarışı yerine gerilimlerin azaltılması ve güvenin yeniden inşası çağrısı yapıldı. 'Almanya'da ve çoğu Avrupa ülkesinde geleceği özellikle askeri çatışma stratejisinde ve 100 milyarlarca avroluk silahlanmada arayan güçler etkili oldu' ifadesi kritik bir noktaya işaret etti.
Ayrıca, 'askeri alarm söylemleri' ve büyük silahlanma programlarının, Almanya ve Avrupa için daha fazla güvenlikten ziyade istikrarsızlığa yol açtığını belirtildi. Bu nedenle, yeni ve sürdürülebilir bir barış ve güvenlik politikası geliştirilmesi talep edildi.
Yazıda, tüm Avrupa ülkelerinin diplomatik çabalarını yoğunlaştırması ve Rusya ile yeniden diyaloğa girilmesi gerektiği vurgulandı. Silahlanmanın durdurulması gerektiği ifade edilerek, Avrupa güvenlik politikasının etkin savunma kabiliyetine dayandırılması gerektiğine dikkat çekildi.
Defans harcamalarının artırılmasına karşı çıkılarak, daha fazla kaynakların yoksullukla mücadele, iklim koruma ve doğal kaynakların korunmasına yönelik yatırımlara yönlendirilmesi gerektiği belirtildi. Ek olarak, ABD'nin yeni orta menzilli füzelerinin Almanya'da konuşlandırılmasına yönelik kaygılar dile getirildi.
Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, söz konusu yazıya yanıt vererek, Rusya'ya yönelik politikaların değiştirilmesi taleplerinin gerçekleri inkar ettiğini savundu. Pistorius, barış arzusunu paylaştığını ancak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in koşulsuz ateşkes önerilerini reddettiğini belirtti. 'Putin ile ancak güçlü bir pozisyonda müzakere edebiliriz. Onu müzakere masasına getirmenin tek yolu bu.' şeklinde görüş bildirdi.