Alman Hükümet Sözcüsü Stefan Kornelius, kısa vadede Filistin Devletini tanımayı planlamadıklarını duyurdu. Kornelius, yaptığı yazılı açıklamada, Orta Doğu'daki durum hakkında bilgi vererek, Alman Hükümetinin yalnızca müzakere edilmiş iki devletli çözüm ile kalıcı barış ve güvenliğin sağlanacağına inandığını belirtti.
Kornelius, Filistin Devletinin tanınmasının iki devletli çözüm için atılacak son adımlardan biri olarak değerlendirildiğini ifade etti. Ayrıca, İsrail'in güvenliğinin Alman Hükmeti için öncelikli olduğunu vurgulayarak, "Bu nedenle kısa vadede Filistin Devletini tanımayı planlamıyoruz." dedi.
Sözcü, önceliklerinin en acil konularda ilerleme kaydetmek olduğunu, Gazze'de acil bir ateşkese ihtiyaç duyulduğunu ve aralarında Alman vatandaşlarının da bulunduğu esirlerin serbest bırakılmasını talep etti. Kornelius, Hamas'ın silahsızlandırılması gerektiğini ve İsrail'in Gazze'deki insani durumu iyileştirmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, sivil halka acil yardım ulaştırılmasının önemini vurguladı.
Kornelius, geçici ateşkesin kalıcı barışa dönüşmesi için Gazze'de sürdürülebilir bir siyasi perspektifin gerekli olduğunu ifade etti ve Batı Şeria'nın ilhakına yönelik yeni adımlar atılmaması gerektiğini dile getirdi.
Alman Hükümetinin, İsrail Hükümeti ve uluslararası ortaklarla sürekli iletişim halinde olduğunu belirten Kornelius, Gazze konusunda ilerleme sağlanmaması durumunda baskıyı artırmaya hazır olduklarını da ekledi. "Alman Hükmeti, Filistin'in devletleşmesi için gerekli şartların oluşturulmasına yönelik desteğini sürdürecektir." diyerek, Filistin yönetimine verilen desteğin önemine dikkat çekti.
Kornelius, sivil halkın acılarının sona ermesi ve iki devletli çözüm için adımlar atılmasının gerekliliğini vurgulayarak, Alman Hükümetinin bu konudaki görüşlerinin Fransa, İngiltere ve bölgedeki ortaklarıyla örtüştüğünü ifade etti. "Bu tanıma için doğru zaman konusunda bilinen farklı pozisyonlara rağmen geçerlidir." dedi.
Öte yandan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, dün yaptığı açıklamada Filistin Devletini tanıma kararını aldığını ve Eylül ayında gerçekleştirilecek Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda bu konudaki resmi açıklamasını yapacağını bildirdi. Macron'un bu kararı, ABD ve İsrail'den sert tepkilere yol açarken, Ürdün, Suudi Arabistan ve İrlanda gibi ülkelerden ise memnuniyetle karşılandığı bildirildi.
