DOLAR
42,8 0%
EURO
50,14 0%
ALTIN
5.972,47 0%
BITCOIN
3.779.220,74 -0,08%

AÇA 2025 Raporu: İklim Etkileri, Biyoçeşitlilik Kaybı ve Su Stresi Avrupa için Acil Risk Oluşturuyor

AÇA'nın 2025 raporu, hızlanan iklim etkileri, biyolojik çeşitlilik kaybı ve su stresinin Avrupa'nın refahı, güvenliği ve kaynak direncini tehdit ettiğini vurguluyor.

Yayın Tarihi: 29.09.2025 19:35
Güncelleme Tarihi: 29.09.2025 19:35

AÇA 2025 Raporu: İklim Etkileri, Biyoçeşitlilik Kaybı ve Su Stresi Avrupa için Acil Risk Oluşturuyor

AÇA'nın 2025 Raporu: Genel Bulgular

Avrupa Çevre Ajansı (AÇA) tarafından yayımlanan 'Avrupa'nın iklimi ve çevresi: Dayanıklılık, refah ve sürdürülebilirlik için bilgi' başlıklı Avrupa'nın Çevresi 2025 raporu, 38 ülkeden sağlanan verilerle kıtanın çevre, iklim ve sürdürülebilirlik durumuna ilişkin kapsamlı bir değerlendirme sunuyor. Rapor, hızlanan iklim değişikliği etkileri, biyoçeşitlilik kaybı ve su ekosistemlerine yönelik artan baskıların Avrupa'nın ekonomik refahı, güvenliği ve yaşam kalitesi için önemli riskler oluşturduğunu ortaya koyuyor.

İlerleme ve sınırlamalar

Rapor, sera gazı emisyonları ve hava kirliliğinin azaltılmasında kaydedilen ilerlemelere dikkat çekiyor; AB sera gazı emisyonlarını ve fosil yakıt kullanımını azaltırken, yenilenebilir enerji kaynaklarının payı 2005'ten bu yana iki katına çıktı. Son 10-15 yılda hava kalitesinin iyileştirilmesi ile atık geri dönüşümü ve kaynak verimliliğinde ilerleme sağlanmış olsa da, Avrupa'nın genel çevre durumu doğanın bozulması, aşırı kullanım ve biyolojik çeşitlilik kaybı nedeniyle tatmin edici olmaktan uzak görünmektedir.

Biyoçeşitlilik ve su ekosistemleri

Rapor, karasal, tatlı su ve deniz ekosistemlerinde biyolojik çeşitliliğin sürdürülemez üretim ve tüketim kalıpları nedeniyle azalmakta olduğunu belirtiyor. Mevcut eğilimler, Avrupa'nın biyoçeşitlilik hedeflerinde kötüleşmenin devam edeceğini ve üzerinde mutabık kalınan politika hedeflerine 2030'a kadar ulaşılamayabileceğini işaret ediyor.

Su kaynaklarına ilişkin bulgular, su stresinin Avrupa nüfusu ve topraklarının üçte birini etkilediğini gösteriyor. Bu bağlamda sağlıklı su ekosistemlerinin sürdürülmesi, su havzalarının korunması ve yer altı su kaynaklarının yenilenmesi, kıtanın su direncini güvence altına almak açısından kritik önemde sayılıyor.

İklim değişikliğinin kapsamı ve riskler

Rapor, iklim değişikliğinin etkilerinin hızlandığını ve Avrupa'nın gezegenin en hızlı ısınan kıtası olduğunu vurguluyor. Bu değişimlerin güvenlik, kamu sağlığı, ekosistemler, altyapı ve ekonomi üzerinde doğrudan tehdit oluşturduğu belirtiliyor. Ayrıca, 2050'ye kadar iklim nötrlüğüne ulaşmanın toprak, su ve diğer doğal kaynakların daha iyi ve sorumlu yönetilmesine bağlı olduğu ifade ediliyor.

Dönüşümsel değişimin gerekliliği

Rapor, üretim ve tüketim sistemlerinde ekonominin karbonsuzlaştırılması, döngüselliğe geçiş, kirliliğin azaltılması ve doğal kaynakların sorumlu yönetimini içeren dönüşümsel değişimin acilen hayata geçirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Özellikle ulaşımın karbonsuzlaştırılması ve tarımdan kaynaklanan emisyonların ele alınması öncelikli alanlar olarak öne çıkıyor.

Yetkililerin değerlendirmeleri

Temiz, Adil ve Rekabetçi Geçişten Sorumlu Başkan Yardımcısı Teresa Ribera rapora ilişkin olarak, son dönemdeki aşırı hava olaylarının doğa bozulduğunda ve iklim etkileri yoğunlaştığında refah ve güvenliğin ne kadar kırılgan hale geldiğini gösterdiğini vurguluyor. Ribera, 'İklim hedeflerimizin ertelenmesi veya geciktirilmesi sadece maliyetleri artıracak, eşitsizlikleri derinleştirecek ve dayanıklılığımızı zayıflatacak. Doğayı korumak bir maliyet değil. Rekabetçiliğe, dayanıklılığa ve vatandaşlarımızın refahına yapılan bir yatırım.' ifadelerini kullanıyor.

Çevre, Su Direnci ve Rekabetçi Döngüsel Ekonomiden sorumlu Komisyon Üyesi Jessika Roswall ilerleme kaydedilmiş olmasına rağmen çevre ve ekonomi ilişkisini yeniden düşünmenin ve doğayı maliyet değil yatırım olarak görmenin gerekliliğini vurguladı. AÇA İcra Direktörü Leena Ylä-Mononen ise iklim, çevre ve sürdürülebilirlik hedeflerinde geri adım atılamayacağını, AB'nin gerekli politika, araç ve bilgi birikimine sahip olduğunu belirtti. İklim, Net Sıfır ve Temiz Büyümeden sorumlu Komisyon Üyesi Wopke Hoekstra ise eylemsizliğin maliyetinin çok büyük olduğunu ve iklim değişikliğinin rekabet gücü için doğrudan bir tehdit oluşturduğunu söyledi.

Sonuç

Rapor, Avrupa genelinde kaydedilen bazı olumlu gelişmelere rağmen dönüşümsel politika ve uygulamaların hızla artırılmasının gerekliliğini net bir şekilde ortaya koyuyor. Hem iklim hedeflerinin zamanında gerçekleştirilmesi hem de doğal kaynakların korunması, kıtanın ekonomik rekabetçiliği, güvenliği ve toplumsal refahı için belirleyici olacak.

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı