Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail’in, Washington yönetiminin İran ile 15 Haziran'da gerçekleştireceği 6. tur nükleer müzakereleri aldatmaca taktiği olarak kullandığı öne sürüldü. The Jerusalem Post gazetesine verdiği bir röportajda, bir İsrailli yetkili nükleer görüşmelerin İran'a karşı kullanılan aldatma stratejisinin bir parçası olduğunu belirtti.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, İsrail’in İran’a olası saldırılarına dair yaptığı açıklamalarsa Tahran’da teyakkuza sebep olabileceği yönünde endişelere neden oldu. Trump’ın 12 Haziran’daki akşam saatlerinde yaptığı açıklamanın, İran'a yönelik saldırılar için bir yeşil ışık olarak algılandığı kaydedildi.
Trump, Orta Doğu'da büyük bir çatışma ihtimali olduğunu belirterek, “Bunun (İsrail saldırısının) hemen olacağını söyleyemem ama görünen o ki bir şeyler olacak.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in 15 Haziran sabahı düzenlediği saldırılar, İran’ın başkenti Tahran, İsfahan ve Tebriz dahil birçok şehirdeki nükleer tesisleri hedef aldı. Bu saldırılarda İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami gibi üst düzey askerlerin yanı sıra 6 nükleer bilim insanının da hayatını kaybettiği bildirildi.
İsrail’in saldırılarında sivil yerleşim yerlerinin de vurulduğu ve aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu çok sayıda sivilin yaşamını yitirdiği bilgileri alındı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'a yönelik saldırıların, “tehlike ortadan kalkana kadar” devam edeceğini açıkladı. Ayrıca, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, ülkede olağanüstü hal ilan ettiklerini duyurdu.
İsrail ordusu, saldırılara 200’den fazla savaş uçağının katıldığını ve insansız hava araçlarının da kullanıldığını bildirdi. Söz konusu nükleer tesiste sızıntı olmadığı yönünde açıklamalar yapılırken, bölgedeki gerginlik artmaya devam ediyor.
