AB ve MERCOSUR Arasındaki Ticaret Anlaşması
Avrupa Birliği (AB) ile Güney Ortak Pazarı (MERCOSUR) arasındaki ticaret anlaşması müzakereleri sona erdi. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Uruguay'ın başkenti Montevideo'da, Arjantin, Brezilya, Paraguay ve Uruguay liderlerinin katıldığı MERCOSUR toplantısının ardından basına yaptığı açıklamada, "AB-MERCOSUR anlaşması için müzakereleri tamamladık." dedi.
Yeni Bir Dönem Başlıyor
Von der Leyen, bu anlaşmanın, AB ile Latin Amerika ülkeleri arasındaki ilişkilerde yeni bir dönemin başladığını ifade etti. Uzun yıllar süren müzakerelerin ardından dengeli bir anlaşma sağlamayı başardıklarını belirten von der Leyen, Avrupa ile MERCOSUR ülkeleri arasında güçlü karşılık güven temelli bağların bulunduğunu vurguladı.
Ekonomik ve Siyasi Fırsatlar
Von der Leyen, anlaşmanın yalnızca ekonomik bir fırsat sunduğunu değil, aynı zamanda siyasi bir zorunluluk taşıdığını da sözlerine ekledi. AB ile MERCOSUR ülkelerinin benzer değerlere sahip olduğunu belirten von der Leyen, işbirliğiyle refahı sağlamaya çalışacaklarını söyledi.
Yatırımlar ve Ticaret Fırsatları
Ursula von der Leyen, anlaşmanın halk ile işletmelerin çıkarları göz önünde bulundurularak tasarlandığını bildirdi. "AB ile MERCOSUR, dünyanın en büyük ticaret ve yatırım ortaklıklarından birini oluşturuyor. Engelleri kaldırarak yatırımı teşvik ediyoruz. 700 milyondan fazla tüketicinin yer aldığı bir pazar oluşturuyoruz," dedi.
Avrupa İçin Kazanç
Von der Leyen, "Ticaret anlaşmaları, ekonomik çerçevelerin ötesinde, paylaşılan değerler etrafında topluluklar inşa etmenin bir yoludur" ifadesini kullandı. Anlaşmanın, Avrupa'nın MERCOSUR’un ikinci büyük yatırım ve ticaret ortağı olduğunu gösterdiğini ve her iki tarafın ekonomik olarak kazanç sağlayacağını belirtti.
Çiftçi Endişeleri ve Onay Süreci
Ancak, başta Fransa, Polonya ve İtalya gibi AB ülkeleri, MERCOSUR ile yapılacak anlaşmanın mevcut halini uygun bulmuyor. Anlaşma ile AB'nin MERCOSUR ülkelerinden tarım ürünleri ve et ithalatının önünün açılması öngörülüyor. Almanya ve İspanya öncülüğündeki bazı AB ülkeleri ise anlaşmanın hızlı bir şekilde hayata geçirilmesini talep ediyor.
Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için, AB nüfusunun %65'ini temsil eden en az 15 AB ülkesinin onayı ve Avrupa Parlamentosu'nun kabulü gerekiyor.
