Eskişehir’in Tepebaşı ilçesinde geçen yıl 14 Aralık’ta yaşanan olayda, annesi ve babası çeşitli suçlardan tutuklanan 6 yaşındaki Elif Nur Tiftik, 2 kardeşiyle birlikte kaldıkları yakınlarının evinde rahatsızlanarak hayatını kaybetti. Elif Nur’un açlık ve ihmal sonucu öldüğü ortaya çıkınca, çocukların bakımını üstlendiği iddia edilen amca Sezer Tiftik, hala Deniz Tiftik ve babaanne Cihangül Kurumlu tutuklandı.
SANIKLAR MAHKEMEDE KONUŞTU
Eskişehir 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşmasında sanıklar hakim karşısına çıktı. Sanıklardan amca Sezer Tiftik, yeğeni Elif Nur’un zayıf bir yapıya sahip olduğunu öne sürerek, “Yeğenlerim için oyuncaklar ve akülü arabasına kadar aldım. Benim orada olduğum sürece yeğenlerimde herhangi bir anormallik görmedim. Yeğenlerimi dövmedim aç bırakmadım. Evde birkaç ay kaldım ama eve gelip para bırakıp ihtiyaçlarını karşılayıp gidiyordum. Evde sabit olarak kalmadım. Elif Nur zayıf bir kızdı zaten. Eve geldiğim zamanlarda öyle bir zayıflama ya da anormallik görmedim. Ben böyle bir konudan yargılanmaktan hoşnut değilim. Benim olayla ilgim yoktur. Yeğenim öldüğünde Antalya’daydım” dedi.
BABAANNE: ÇOCUKLARA DENİZ BAKIYORDU
Elif Nur’un babaannesi Cihangül Kurumlu da suçlamaları kabul etmedi. Mahkemede ifade veren Kurumlu, “Hiçbir zaman ben onların bakımını üstlenmedim. 3-5 yıldır, Esentepe Mahallesi’ndeki evimde yalnız kalıyordum. 3 torunuma kimin baktığını, bakımını kimin üstlendiğini bilmiyorum. Olayla bir alakam yoktur, bir sorumluluğum bulunmamaktadır. Ben Deniz’in bir ara çocuklara baktığını duymuştum fakat Sezer’in çocukların bakımı ile ilgilendiğini ve üstlendiğini duymadım. Deniz’in kaldığı eve bir kere gitmiştim.” diye konuştu.
HALA: ÇOCUKLARI SEVİYORDUM
Elif Nur’un halası Deniz Tiftik ise çocukları sevdiğini ve onlara iyi davrandığını iddia etti. Tiftik, “Çocukları seviyordum onlarla ilgileniyordum. Onları dövmedim aç bırakmadım. Çocuklarla ilgili hiçbir şey yapmadım.” dedi.
EVDEKİ ÇANI GÖREN OLMAMIŞ
Mahkeme heyeti, duruşmada Elif Nur’un öldüğü gün evde yapılan inceleme sırasında çekilen ve çocukların evden çıkışını engellemek için kapıya asıldığı belirtilen çan fotoğrafları gösterildi. Sanıklar evde çan olmadığını öne sürerek görmediklerini söyledi. Deniz Tiftik ise çanın ne olduğunu bilmediğini öne sürerek, “Odanın kapı koluna asılı çan benim evimde yoktu, çanın ne olduğunu da bilmiyorum. Olay yeri inceleme raporunu da kabul etmiyorum” dedi.
DURUŞMA ERTELENDİ
Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi. Sanıklar, ‘çocuğu canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, diğer 2 kardeşe yönelik ise ‘eziyet’ suçlamasıyla 6 yıldan 16’şar yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.
ELİF NUR’UN ÖLÜMÜ NASIL ORTAYA ÇIKTI?
İddianamede yer alan İstanbul Adli Tıp Kurumu 1’inci Adli Tıp İhtisas Kurulu raporuna göre Elif Nur’un fiziksel istismarın yanı sıra ölümünün uzun süreli beslenme yetersizliğine bağlı meydana geldiği belirlendi. Ayrıca şüphelilerin çocuklara bakmak için sosyal yardım parası aldığı belirtilen iddianamede, şu ifadeler kullanıldı:
“Elif Nur Tiftik ve mağdurlar M. ve Y.'nin bakımını üstlendikleri, hatta bakımları nedeniyle sosyal yardım aldıkları, ancak maktul ve mağdurların insani şartlarda ve insani koşullarda yaşamadıkları, çatı arasında, soğuk bir ortamda, eşyasız, çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimine uygun olmayan koşullarda yaşadıkları, ayrıca odadan ayrılmalarına engel olacak şekilde kapıya çan bağlamak suretiyle kapının açılmasından şüphelilerin haberdar oldukları mağdur çocukların ve maktulün günlerce ve hatta haftalarca herhangi bir besin maddesi yemeden çatı arasında kaldıkları tespit edildi.”
YAŞANTILARINA DEVAM ETMİŞLER
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Adli Tıp Kurumu Bölümü’nden alınan raporda, diğer 2 kardeşin de yaşıtlarına göre yeterince beslenmedikleri ve gelişim geriliklerinin olduğu bilgisine yer verilen iddianamede; “Şüphelilerin çocukların durumuna aldırış etmeyen yaşantılarına devam ettikleri, kendileri uygun ortamda ve yeterli beslenme imkanı bulmuş iken maktul ve mağdurları bu imkanlardan bilerek mahrum ettikleri, işledikleri suç nedeniyle şüphelilerin kanunda öngörülen cezanın en üst sınırından cezalandırılmaları gerektiği, yine şüphelilerin maktulün kardeşleri mağdurlara karşı ise çocuğa eziyet suçlarını işlediklerine ilişkin haklarında kamu davası açmaya yeterlilikte delil ve kanaat oluştuğu” ifadeleri yer aldı.