126 yıllık kazı Milet'in mahalle kültürünü ortaya çıkarma hedefinde
Milet Antik Kenti kazıları, Prof. Dr. Christof Berns başkanlığında antik dönemin insan davranışları ve gündelik yaşamına ilişkin sosyolojik bir bakış açısıyle yürütülüyor. Kazı ekibi, şehrin sadece tapınaklar ya da kamu yapıları değil, konutlar ve mahalle dokusu üzerinden de değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Kazı tarihçesi ve süreklilik
Didim'deki Milet'te ilk kapsamlı kazılar 1899'da Alman arkeolog Theodor Wiegand önderliğinde başladı ve 1911'e kadar sürdü. Birinci Dünya Savaşı nedeniyle ara verilen çalışmalar 1938'de Carl Weickert tarafından yeniden başlatıldı. Çeşitli uluslararası ekiplerin katkılarıyla devam eden süreçte, 1990'da kazı başkanlığını Volkmar von Graeve üstlendi; 2017'den bu yana kazıların bilimsel başkanlığını Prof. Dr. Christof Berns yürütüyor.
Milet'in önemi ve arkeolojik potansiyeli
Milet, milattan önce 3500-3000 yıllarına tarihlenen yerleşim izleri, 4 limanı ve 90'ın üzerinde koloni ile antik dönemde ticaret ve kültür açısından büyük bir merkeze işaret ediyor. Bugün kazılarda ve yüzey araştırmalarında ele geçen eserler Milet Müzesi'nde sergileniyor ve antik kent yılda yaklaşık 100 bin ziyaretçi ağırlıyor.
Yeni yön: Konut kazıları ve mahalle analizi
Prof. Dr. Christof Berns, son yıllarda Milet kazısında önemli bir değişim yaşandığını belirtiyor: "Çünkü Milet'in kazı tarihinde ilk defa konutları kazdık. Benim başkanlığıma kadar, hep büyük evler, kamusal alanlar, tapınaklar kazıldı." Artık mahallelerin gelişimi, komşuluk ilişkileri ve günlük yaşam pratikleri üzerine yoğunlaşan projeler yürütülüyor. Berns bu yaklaşımı "Sosyolojik bir araştırma gibi düşünebiliriz" sözleriyle özetliyor.
Çalışma alanı, koruma ve değerlendirme zorlukları
Berns, Milet'in sur içindeki kısmından yaklaşık yüzde 15'inin kazıldığını, sur dışındaki alanlarda çalışmaların sürdüğünü belirtiyor ve ekliyor: "Kazmak her zaman korumak anlamına gelmiyor." Milet'in geniş teritoryumu, tarım alanları ve kent dokusunun büyüklüğü nedeniyle antik kentin tamamının kazılmasının ve değerlendirilmesinin zorluğu vurgulanıyor; bunun yerine seçilen alanlar üzerinden kentin çehresinin ortaya konduğu ifade ediliyor.
Uluslararası işbirliği ve akademik önem
Milet, Alman kazısı olarak başlayan bir süreçten uluslararası bir kazı statüsüne dönüşmüş bulunuyor. İstanbul Mimar Sinan Üniversitesi, Fransız Ecole Normale, Hamburg Üniversitesi ve farklı ülkelerden ekipler ile öğrencilerin katılımıyla yürütülen çalışmalar, hem bilim hem de tarih açısından kent için sürdürülebilir bir araştırma ortamı oluşturuyor. Berns, Türkiye'de arkeolojiye olan ilginin çalışmalar için önemli bir motivasyon kaynağı olduğunu da belirtiyor: "Türkiye benim ikinci memleketim oldu. Burada uzun senelerdir çalışıyorum. Türkiye'de arkeolojiye çeşitli seviyelerde çok büyük bir ilgi var, bunu Almanya'da göremiyorum. Bu bizim çalışmalarımızı da motive ediyor."
Prof. Dr. Berns, Milet'in antik dönemden Bizans ve Beylikler dönemine kadar süren önemini hatırlatarak sözlerini şöyle noktalıyor: "Antik tarihi yazmak isterseniz, Milet her zaman önemli bir örnek."