11. Yargı Paketi ve İnfaz Düzenlemesi
Meclis gündemindeki 11. Yargı Paketi, infaz mevzuatında kapsamlı bir düzenleme ihtimalini gündeme getirdi. Taslağın Meclis Başkanlığına sunulması son anda ertelenirken, pakette yer alması beklenen değişiklikler, cezaevleri ve adalet sisteminde uygulamada oluşan eşitsizlikleri gidermeye yönelik bir "eşitlik" formülü taşıyor.
Neler Değişecek?
Hazırlanan düzenleme önerisine göre mevcut uygulamada belirleyici olan cezanın kesinleşme tarihi yerine suçun işlendiği tarih esas alınabilir. Bu yaklaşım benimsenirse, 31 Temmuz 2023 sınırı açısından kriter değişecek ve denetimli serbestlikten kimlerin yararlanacağı yeniden belirlenecek. Yapılan simülasyonlarda bu değişikliğin yaklaşık 50 bin hükümlünün cezaevinden çıkması ya da hiç girmemesini sağlayabileceği belirtiliyor; bu nedenle tablo kamuoyunda "kısmi af" tartışmalarını da beraberinde getiriyor.
Kapsam ve Eşitlik Tartışması
Mevcut uygulama, aynı suç tarihine sahip olduğu halde yargılama sürecinin uzaması nedeniyle cezası geç kesinleşenler ile cezası erken sonuçlananlar arasında eşitsizlik yaratıyordu. Ankara kulislerine yansıyan bilgilere göre, paketin ertelenmesinde AK Parti ve Adalet Bakanlığı değerlendirmeleri ile MHP kanadından gelecek tutumun etkili olduğu ifade ediliyor. Tasarıya eklenecek "suç tarihi" düzenlemesi uygulamada eşitlik sağlama amacı taşıyor.
Kapsam Dışı Suçlar
Hazırlanan taslakta, bu infaz iyileştirmesinin kapsamı teknik düzenleme niteliğinde tutulmaya çalışılıyor. Buna göre terör suçları ve örgütlü suçlar bu düzenlemenin dışında bırakılacak. Bu sınırlama, olası genişlemenin güvenlik ve suçla mücadele politikaları ile uyumlu kalmasını hedefliyor.

Yasalaşma Takvimi
Bakanlık bürokratları ile parti kurmayları arasındaki görüşmelerin sürmesi nedeniyle taslağın TBMM Başkanlığına sunumu gecikmiş durumda. Meclis takvimindeki yoğunluğa bağlı olarak taslağın Aralık ayında sunulabileceği, komisyon süreçleri tamamlansa dahi yasalaşmanın 2026 yılının ilk haftalarına sarkabileceği değerlendiriliyor.
Çocukları Suçta Kullanan Örgütlere Ağır Yaptırım
Paket yalnızca tahliyeleri genişletmekle kalmıyor; suçla mücadelede cezaların artırılmasını da içeriyor. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç tarafından işaret edildiği üzere, çocukları suçta kullanan örgüt yöneticilerine verilecek cezalar sertleştirilecek. Yeni TCK düzenlemesi ile suç örgütü kurma, yönetme ve üye olma suçlarında alt ve üst sınırlar yükseltiliyor; mevcutta 4-8 yıl olan örgüt kurma cezası öneride 5-10 yıl aralığına çıkarılıyor.
Dijital Suçlar ve Siber Devriyeler
11. Yargı Paketi'nin bir diğer yönü dijital suçlarla mücadeleyi güçlendirmeye yönelik. Bakan Tunç'un vurguladığı üzere siber dünyada işlenen suçlar fiziksel dünyadaki kadar tehlikeli kabul edilerek, siber polislerin sanal devriye yetkilerinin artırılması planlanıyor. Bu düzenleme, hem önleyici hem de müdahale kapasitesini artırmayı amaçlıyor.
Genel olarak paket, infaz uygulamalarında teknik bir düzenleme ve eşitlik sağlama iddiası taşırken, kapsam ve zamanlama konularında siyasi ve hukuki tartışmaların süreceği anlaşılıyor.