DOLAR
42,56 -0,03%
EURO
49,51 -0,01%
ALTIN
5.730,87 -0,13%
BITCOIN
3.820.647,59 -0,06%

Zonguldak'ta emekli öğretmen, sahilden topladığı amfora ve ağaç parçalarından hikâyeleştirilmiş kolyeler üretiyor

Çaycuma'da emekli öğretmen Mehmet Türkçelik, sahilden topladığı amfora ve ağaç parçalarını işleyerek hikâyesi olan kolyeler yapıyor, ürünlerini ziyaretçilere hediye ediyor.

Yayın Tarihi: 25.10.2025 11:56
Güncelleme Tarihi: 25.10.2025 11:56

Zonguldak'ta emekli öğretmen, sahilden topladığı amfora ve ağaç parçalarından hikâyeleştirilmiş kolyeler üretiyor

Zonguldak Çaycuma'da sahil malzemeleri sanat eserine dönüşüyor

Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde yaşayan 70 yaşındaki emekli ilkokul öğretmeni Mehmet Türkçelik, sahilden topladığı ağaç, taş ve antik amfora parçalarını işleyerek kolye ve hediyelik eşyalara dönüştürüyor. Bülent Ecevit Üniversitesi tarafından 2020'de yaşayan insan hazinesi olarak tanıtılan Türkçelik, çocukluğundan bu yana deniz kıyısından topladığı malzemelerle çalışıyor.

Amforalar, antik kent ve ilham kaynakları

Türkçelik, çalışmalarında özellikle Filyos beldesindeki Tios Antik Kenti çevresinde kıyıya vurduğu değerlendirilen amfora parçalarını kullanıyor. Bu parçalar, Milattan Sonra 2. ile 13. yüzyıllar arasına tarihlenen batık gemilerden geldiği değerlendirilen buluntular arasında yer alıyor. Amforaların taşıdığı tarihsel izler, sanatçının tasarımlarına doğrudan ilham veriyor.

Mehmet Türkçelik, kendisini etkileyen bir dizeden de söz ediyor: 'Beni bulamazsan üzülme, eşyalarımı bulacaksın... binlerce yıl öteden, parmak izlerimiz değecek birbirine.' Bu duygu, onun amfora parçalarını özenle işleyip hikâyesi olan kolyelere dönüştürme yaklaşımını şekillendiriyor.

Teknik, yaklaşım ve üretim anlayışı

Türkçelik, yörede 'çatuk' olarak adlandırılan dallardan başladığı çalışmasını zamanla geliştirerek bugün kullandığı tekniklere ulaştığını belirtiyor. Kendi ifadesiyle kendi kendimi geliştirdim; resmi bir eğitim almadı, üretim sürecini malzemenin yönlendirdiğini söylüyor. Ona göre ağaç ve amfora parçalarının doğal şekli, ortaya çıkacak eseri belirliyor: 'Ağaç seni yönlendiriyor... dostça anlaşarak, birbirimizi anlayarak yapıyorum.'

Üretim sürecini planlı bir çizime bağlamadan, parçaların formuna ve geçmişine uygun şekilde şekillendiriyor. Her bir kolye veya obje, taşın veya dalın izini bugüne taşıyan bir anlatı niteliği kazanıyor.

Kimlik, paylaşım ve satışa bakışı

Prof. Dr. Serpil Oppermann'ın kendisinden 'deniz heykeltıraşı' olarak söz etmesi, Türkçelik'in sanat kimliğini pekiştirdi. Eserlerini genellikle ziyaretçilere ve beldeye gelenlere hediye etmeyi tercih ediyor. Bunun nedenini, yaptığı işin maddi karşılıktan çok manevi bir bağ taşımasıyla açıklıyor: 'Parayla sattığım zaman sanki bunlara ihanet etmişim gibi oluyorum... Evladımı başkasına evlatlık olarak veriyormuşum gibi.'

Ayrıca atölyesinde zaman zaman çocuklarla çalışıyor; onlara malzemeyi ve üretmeyi gösteriyor. Çocukların hayal gücünün üretime katkı sağladığını ve bazen kendisinden daha yaratıcı olduklarını ifade ediyor.

Sonuç

Mehmet Türkçelik'in çalışmaları, sahilden toplanan doğal ve antik parçaların günümüzle kurduğu duygusal ve kültürel bağın somut örnekleri olarak öne çıkıyor. Her bir parça, tarihle kişisel bir temas sağlıyor ve üreticisinin tercihleri doğrultusunda hediyeleşme ve paylaşma aracı haline geliyor.

Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde yaşayan 70 yaşındaki emekli ilkokul öğretmeni Mehmet Türkçelik...

Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde yaşayan 70 yaşındaki emekli ilkokul öğretmeni Mehmet Türkçelik, sahilden topladığı amfora parçalarını sanat eserine dönüştürüyor. Her bir parçayla geçmişin izini bugüne taşıyan Türkçelik, ürünlerini beldeye turistik amaçla ziyarete gelen kişilere hediye ediyor.

Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde yaşayan 70 yaşındaki emekli ilkokul öğretmeni Mehmet Türkçelik...

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı