Yetiştiricilik Artıyor, Avcılık Geriliyor
Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nde görevli Prof. Dr. Sinan Mavruk, balık stoklarındaki azalma nedeniyle, dünya genelinde bu yıl yetiştiricilikten elde edilen ürünlerin oranının %51'e ulaştığını ifade etti. Mavruk, bu durumun küresel ısınma ve yanlış avcılık yöntemlerinden kaynaklandığını belirtti.
Balık Çeşitliliği ve Habitat İlişkisi
Mavruk, toplamda yaklaşık 37 bin balık türü bulunduğunu, bunlardan 18 bininin denizlerde yaşadığını belirtti. Balıkların çeşitliliği, yaşadıkları habitatların çeşitliliği ile doğrudan ilişkilidir. Özellikle Malezya, Filipinler ve Endonezya gibi Malay Takımadaları, en yüksek balık biyoçeşitliliğine sahip bölgeler arasındadır.
Avlanan Türler ve Stok Durumu
Mavruk, dünyada en çok avlanan balık türünün Peru hamsisi olduğunu, ardından çizgili palamut ve sardalya gibi türlerin geldiğini kaydetti. Ancak, hem bu türlerin avlanmasının hem de levrek, çipura, lagos ve kalkan gibi türlerin doğal stoklarının azaldığına dikkat çekti. Faaliyetlerin sürdürülebilir olması gerektiğini vurguladı.
Akdeniz'in Durumu ve Ekosistem Sorunları
Akdeniz bölgesindeki balık stoklarının %60'ının aşırı avlandığını belirten Mavruk, kirliliğin ve kıyısal ötrofikasyonun balık varlığı üzerinde olumsuz etkiler yarattığını, İzmir Körfezi'nde yaşanan alg patlamalarının toplu balık ölümlerine yol açtığını aktardı.
İklim Değişikliğinin Etkileri
Küresel ısınmanın, Akdeniz ekosistemini tehdit ettiğini ve yabancı türlerin yerli türler üzerinde baskı kurarak biyoçeşitliliği azalttığını söyleyen Mavruk, 2030'a kadar 20, 2099'a kadar 54 türün Akdeniz'de artık görülmeyeceği uyarısında bulundu.
Yetiştiriciliğin Geleceği
Mavruk, mevcut balık avcılığının sürdürülebilir olmadığını vurgulayarak, yetiştiriciliğin balık ihtiyacını karşılama adına kritik bir çözüm olduğunu bildirdi. Yetiştiricilik, doğal stokların korunmasına katkı sağlarken, aynı zamanda alternatif bir protein kaynağı oluşturuyor.